O kıpkırmızı elbiseyi uzun yıllar kıpkırmızı tutan Bu ağır kimyasallar. | TED | إن تلك المواد القاسية هي ما تحافظ على لون الفستان الأحمر زاهياً لعدة سنوات. |
Ve Bu kentleşme sıradışı, hızı katlamış durumda. | TED | إن تلك المدنية فوق العادية، تسير بوتيرة متسارعة. |
Bu bir teknik. İstersen kullanırsın, istersen kullanmazsın. | Open Subtitles | إن تلك مجرد تقنية, إما ان تقطع الخط أو لا. |
Bunun menzili kisa. bir tane dügme koysak kafi gelir. | Open Subtitles | إن تلك الآلة تأثيرها قصير المدى فمفتاح يدوي سيفي بالغرض |
Bunun menzili kısa. bir tane düğme koysak kafi gelir. | Open Subtitles | إن تلك الآلة تأثيرها قصير المدى فمفتاح يدوي سيفي بالغرض |
İnsanı kıçından boynuzlayan bir gergedan kadar hınzır bir kadın. | Open Subtitles | إن تلك المرأة صعبة المنال وكأنها كقرن وحيد قرنٍ قد علِق في مؤخرة. |
Sana Bu şirkete yılda sadece 6 ya da 7 büyük fikrin geldiğini söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك إن تلك الشركة عندها 6 أو 7 أفكرا جديدة فى السنة؟ |
Ve Bu küçük pislik yaratıklar insanların bütün evlerini yiyip bitiriyorlar. | Open Subtitles | إن تلك الكائنات الصغيرة مشغولة بأكل منازل الناس بأكملها |
Ve Bu küçük pislik yaratıklar insanların bütün evlerini yiyip bitiriyorlar. | Open Subtitles | إن تلك الكائنات الصغيرة مشغولة بأكل منازل الناس بأكملها |
Bu bir kadının... vücudunda öyle güzel ve çılgın bir zaman ki... | Open Subtitles | إن تلك لفترة جميلة ومجنونة تلك التي يمر بها جسم المرأة. |
Bilirsin, Bu yaklaşık üçüncü defa kendinden değersiz olarak bahsedişin. | Open Subtitles | أتعلمين، إن تلك تقريباً المرة الثالثة التي تصفين فيها نفسك بأنك عديمة أهمية |
Atılan Bu cinayet oku henüz yere düşmedi. Onun için en iyisi önünden çekilelim. | Open Subtitles | إن تلك السهم القاتل لم يستقر بعد وأكثر طريق للأمان هو تفاديه |
Vereceğimiz Bu şans daha önce verdiğimiz 12 şanstan farklı olmayacaktır. | Open Subtitles | إن تلك الفرصة الثانية سوف تكون مختلفة عن الإثنتا عشر الأخرى اللواتي منحناهم إياهم. |
Şimdi Bu hızlı ve agresif bir başlangıç kumarı. | Open Subtitles | الآن ، إن تلك مناورة إفتتاحية عدوانية سريعة |
Doğru. Ne yazık ki Bu bilginin benim için bir kullanılabilirliği yok. En azından şimdilik. | Open Subtitles | من الحزن ، إن تلك المعلومات ليست ذات أهمية لي |
"Yardım" ne demek? "Yardım" mutlaka karşılığı ödenmesi gereken bir şey değildir ama ben sana para vereceğim, sana yardım edeceğim. | Open Subtitles | كيف إذاً ستساعدني؟ إن تلك المساعدة ليست بلا قابل لكني سأعطيك مالا سأساعدك |
Çok tatsız bir saç modeli hatıram depreşecek şimdi. | Open Subtitles | إن تلك المعزوفة سوف تعيدني لذلك الوقت الذي لم يكن شعري به جذاباً للغاية |