Bütün dostların erkek. Kadınlar için yazma konusunda her zaman sorun yaşadın. | Open Subtitles | إن جميع أصدقائك من الرجال و من الصعب عليك الكتابة عن المرأة |
Yoksa Bütün Kuzey halkları ölüm ve ateş ile cevap verecek! | Open Subtitles | إن جميع الشعوب الشمالية سوف ترد بالحرائق و الموت |
Bütün çalışanlarımız ya yasal yabancı ya da vatandaştır. | Open Subtitles | إن جميع أفراد فريق العاملين لدينا هم إما أجانب شرعيين أو مواطنون |
Tüm erkekler, Tüm kadınlar, Tüm trans insanlar eşit ve yaratıcınız tarafından belirli devredilemez haklarla yaratıldı. Yaşam, özgürlük ve mutluluk arayışı dahil. | TED | إن جميع الرجال والنساء، وحتى الأشخاص المتحولون خلقوا سواسية بحقوق غير قابلة للانتقاص وهبها لهم الخالق، بما فيها الحياة والحرية والسعي لتحقيق السعادة. |
Tüm müşterilerim deli falan değil. | Open Subtitles | وهذا لا يعني إن جميع زبائني مصابون بالجنون |
Bütün üst düzey memurlar işin içinde. | Open Subtitles | إن جميع الظباط من المستويات العليا متورطين |
Burası giderek kalabalıklaşacak. Bütün platformlar dolmaya başladı. | Open Subtitles | سيصبح المكان مزدحماً هنا، إن جميع المنصات تمتلىء. |
Tam bir tevazu ile Bütün büyük sanatçıların büyük bir yöneticiye gereksinimi olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | دعوني أقول فقط، وبكل تواضع إن جميع الفنانين العظماء يحتاجون إلى مُخرج عظيم، كما تعلمون |
Bütün yolcularınızın bu sabah karaya indiğini sanıyordum. | Open Subtitles | الآن , كنت اعتقد إن جميع ركابكم نزلوا من السفينة صباح اليوم |
Bütün stresler, özellikle de kuraklık stresi serbest radikallerin veya reaktif oksijen türlerinin oluşmasıyla sonuçlanır, ki bunlar oldukça zarar vericidir ve ekin ölümlerine neden olabilir. | TED | حسنا، إن جميع الضغوط و خاصة ضغوط الجفاف، تتسبب في تشكيل جذور حرة، أو أصناف أوكسجينية فعالة، و هي ضارة جدا و يمكن أن تسبب موت المحصول. |
Bütün geri zekalılar burada. | Open Subtitles | إن جميع البولونيون قد قاموا بشرائه |
Bütün öğrenciler bunun için çılgına dönüyorlar. | Open Subtitles | إن جميع التلاميذ يقومون بمدح الفلم |
Bütün belgeler düzenlendi. | Open Subtitles | إن جميع المستندات مصفوصة بالترتيب |
Bütün panel gitti. | Open Subtitles | إن جميع الأجهزة لا تعمل. |
Bütün duyularım gelişti. | Open Subtitles | إن جميع حواسّي معزّزة. |
Bütün vidalar yerinde. | Open Subtitles | إن جميع البراغي سليمة |
Tüm Beyaz Saray basın ordusu Fitz/Olivia ateşiyle alevlenmiş durumda. | Open Subtitles | إن جميع الصحفيين في البيت الأبيض يزيدون الحطب لإشعال نار علاقة فيتز وأوليفيا بوب |
Tüm yanıklar doğal görünüyor, bu yüzden sebeplerden elektriği çıkartabilirsiniz. | Open Subtitles | إن جميع الحروق تبدو ذات طابع حراري، لذا بمقدورك استبعاد الكهرباء بصفتها المصدر |
Tüm pencerelerle çıkışların sıkı sıkı kapatılmış olduklarından emin olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نتأكد إن جميع النوافذ والمخارج مغلقة بإحكام |
Tüm dünyada çok fazla benzerlik paylaşıyoruz, medyada gördüğümüz Tüm görseller bize dünyayı çok tuhaf bir yer olarak gösteriyor. | TED | لذا، لدينا كثير من أوجه التشابه في جميع أنحاء العالم، إن جميع الصور التي نراها في الإعلام، هي التي تُرينا العالم غريبا كثيرا جدا. |