Oraya gidersen gözlüğü nereden aldığını da sor. | Open Subtitles | إن ذهبت إليه، يمكنك أن تسألية عن مصدر نظارته. |
Eğer sen gidersen, 2 yerine 3 ölü ajan olur. | Open Subtitles | إن ذهبت, فسيكون هناك ثلاثة جُثث عِوضاً عن اثنتان |
Eğer sabah gidersen, çok fazla kedi olmuyor. | Open Subtitles | إن ذهبت إلى هنالك في الصباح لن تجد الكثير من الإزعاج |
Delirdin mi sen? Oraya gidersem ne olabileceğini biliyor musun? | Open Subtitles | أنت تعلم ما الذى سيحدث لى إن ذهبت لهناك الان |
Ama, eğer yarın okula gidersem, sınavda başarısız olacağım ve sınıfta kalacağım. | Open Subtitles | لكن إن ذهبت إلى المدرسة غداً، سأرسب وسأبقى في الصف الرابع |
Evet, kalabilirim. gidersem senden ayrılmak zorundayım. | Open Subtitles | بلى استطيع لأنني إن ذهبت فسيعني ان علينا ان ننفصل |
gitsem bir türlü, kalsam bir türlü. | Open Subtitles | إن ذهبت, مشكلة وإن جلست, مشكلة |
Başka bir yere giderseniz, bunu da kaybedersiniz. Bu çok aptalca! | Open Subtitles | إن ذهبت إلى أي مكان آخر فستخسر أموالك هذا غباء محض |
Bir daha yalnız başına gidersen, şunu iyi hatırla ben eğitimli bir suikastçiyim. | Open Subtitles | إن ذهبت مرة أخرو لوحدك تذكر بإنني قاتلة مدربة |
Eğer onlarla görüşmeye çalışırsan, onları takip edersen, onların okuluna gidersen ya da herhangi bir şekilde onlarla iletişim kurarsan, seni öldürürüm. | Open Subtitles | إن حاولت رؤيتهم مجدداً إن تبعتهم إن ذهبت لمدارسهم أو تواصلت معهم بأي طريقة سأقتلك |
Ama duruşmaya gidersen jüriyi seni suça iten bir sebep bulunduğuna ikna etmeleri halinde, ...araçla adam öldürmeden 25 yıl. | Open Subtitles | ولكنك إن ذهبت للمحاكمه 25 سنه سجن للقتل بالسياره لو أقنعوا اللجنه انه كان لديك دافع للقتل |
Şu taraftaki 14C'ye gidersen, aradığın şeyle bağlantı kuracaksın derim. | Open Subtitles | أعتقد إن ذهبت إلى المقعد 14س وهو هناك سينتهي بك المطاف لما تبحث عنه |
Bırakıp gidersen borcu asla silinmeyecek. | Open Subtitles | ألا تود أن تكون بطلها؟ إن ذهبت الآن، يبقى الدين كما هو |
Hemen şimdi gidersem, çok geç olmadan dönebilirim. | Open Subtitles | إن ذهبت الآن يمكنني أن أعود قبل فوات الأوان |
gidersem bana bağırmazsınız değil mi? | Open Subtitles | لن تصرخي عليّ إن ذهبت وقمت بذلك أليس كذلك ؟ |
Eğer yarınki deneyine gidersem bunu tuhaf karşılayabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنه إن ذهبت لرؤية تجربته غدا فقد يزعجك ذلك |
Bir yere yalnız gidersem cinayete kurban gideceğime ikna olmuş durumda. | Open Subtitles | و كان متيقناً من أنني سأقتل إن ذهبت إلى أي مكان بمفردي |
İskoçya'ya veya Londra'ya gidersem yakında unutulur. | Open Subtitles | ولكن إن ذهبت إلى اسكتلانده مثلاً أو لندن قستموت القصة سريعًا |
Burada olmamam lazım- gitsem sorun olur mu? | Open Subtitles | لا أستطيع أتمانع إن ذهبت ؟ |
Ayrıca Ulusal Güvenlik Kurumu'na giderseniz, işin çok daha kolay olacağını söyledi. | Open Subtitles | وقال أيضاً بأنه ستكون مهمتك أسهل كثيراً إن ذهبت فقط إلى وكالة الأمن القومي |