Sendika ile ilgili bir konuşma duyarsan, haberim olsun. | Open Subtitles | إن سمعتِ أيّ حديث للتّنظيمات النّقابيّة أعلِميني. |
Ama tribünde deli gibi bağıran birilerini duyarsan, o benim. | Open Subtitles | ولكن إن سمعتِ أحداً يصرخ كالمجنون في المدرّجات فاعلمي أنه أنا |
Bir şey duyarsan bana haber verir misin? | Open Subtitles | حسنٌ إذن ، دعيني أعلم إن سمعتِ شيئاً منها ، إتفقنا ؟ |
Bir şey duyarsan haber verirsin. | Open Subtitles | أعلميني بالأمر إن سمعتِ بأي شيء |
- Tamam, bir şey duyarsan beni ara. | Open Subtitles | -حسنٌ، هاتفيني إن سمعتِ أيّ شيء -اتّفقنا |
Bir şeyler duyarsan haber edersin ama. | Open Subtitles | مع ذلك، سوف تدعين أعلم إن سمعتِ أيّ شيء |
Claudia, eğer bir şey duyarsan, eğer bir şey görürsen, bizlerden biriyle konuş, tamam mı? 5'te biteceğini söylemiştin, bu doğru mu? | Open Subtitles | حسناً، (كلاوديا)، إن سمعتِ شيئاً، رأيتِ شيئاً تعالي وتحدثِ إلى أحدنا، حسناً؟ |
Yine de bir şey duyarsan beni arar mısın? | Open Subtitles | هلا اتصلت بي إن سمعتِ شيئًا؟ |
- Bir şey duyarsan... - Affedersiniz? | Open Subtitles | ...حسناً، إن سمعتِ أي شيء - عذراً؟ |
Karşılığında da kulüpte Mike Anderson'ın cinayetiyle ilgili bir şey duyarsan bana anlatırsın. | Open Subtitles | وفيالمقابل... إن سمعتِ شيئًا في الملهى (عنجريمة(مايكأندرسن... تخبريني به |