Eğer hesabım doğruysa ailendeki herkesin ölümü tamamen senin suçunmuş. | Open Subtitles | لذا إن صحّ استنتاجي، فموت عائلتك بأسرها ذنبك. |
Eğer o söylentiler doğruysa o kaçakların tutuklanıp bana geri getirilmesini istiyorum. | Open Subtitles | إن صحّ ما يُشاع، فإنّي أودّ اعتقال أولئك المُنشقّين وإعادتهم إليّ. |
Eğer o söylentiler doğruysa o kaçakların tutuklanıp bana geri getirilmesini istiyorum. | Open Subtitles | إن صحّ ما يُشاع، فإنّي أودّ اعتقال أولئك المُنشقّين وإعادتهم إليّ. |
Eğer o söylentiler doğruysa o kaçakların tutuklanıp bana geri getirilmesini istiyorum. | Open Subtitles | إن صحّ ما يُشاع، فإنّي أودّ اعتقال أولئك المُنشقّين وإعادتهم إليّ. |
Eğer bu doğruysa, sanırım nasıl avantajımıza çevirebileceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | إن صحّ ذلك، فأظنني أعلم طريقة تحوّل الموقف لصالحنا. |
Eğer istersen, sıvı biopsi önünde ortaya çıkması için ekzozom en yeni erken uyarı silahıdır. | TED | "الإكسوزومات" هي أحدث سلاح للإنذار المبكر، إن صحّ التعبير، ليظهر في صدارة الخزعة السائلة. |
Eğer kurtulduysa, pek çok soruya cevap verebilir. | Open Subtitles | سيجيب على الكثير .من الأسئلة إن صحّ ذلك |
Eğer bu doğruysa, çocuk neler yapabilir? | Open Subtitles | إن صحّ ذلك، فعلى أيّ شيءٍ قادرةٌ أيضاً؟ |
Ama Eğer doğruysa ayrılmış olmama sevindim. | Open Subtitles | ولكن إن صحّ ذلك فأنا سعيدة بأني رحلت. |
Eğer Sabine'in dediği doğruysa kendisini öldürdüğü vakit tüm gücü toprağa akmalı. | Open Subtitles | إن صحّ كلام (سابين)، فإنّها لمّا تضحّي بنفسها، ستعود كلّ قوّتها للأرض. |
Eğer Klaus haklıysa, bu büyü bizi sadece dönüşmekten korumayla kalmayacak. | Open Subtitles | إن صحّ زعم (كلاوس)، فهذا السحر كفيل بما يجاوز منع تحوُّلنا |
- Eğer öyleyse, o zaman kötü. | Open Subtitles | إن صحّ ذلك، فهو سيّئ. |
Eğer öyleyse, demek ki Dr. Hopper yalan söylüyordu ve Eğer yalan söylüyorsa, demek ki biri ondan yalan söylemesini istemiştir. | Open Subtitles | و إن صحّ ذلك، فالطبيبُ (هاربر) يكذب. و إن كان يكذب، فهذا يعني أنّ أحداً طلبَ منه ذلك. |