"إن لم ترغبي" - Traduction Arabe en Turc

    • İstemiyorsan
        
    Eğer bebek yapmak istemiyorsan kendini nasıl koruyacaksın peki? Open Subtitles كيف تحتاطين لنفسك إذن؟ تعرفين، إن لم ترغبي في إنجاب أطفال
    Bridget, 1900 metre yükseklikteyken kovulmak istemiyorsan, üç saniye içinde başlarsın. Open Subtitles إن لم ترغبي في أن أطردك و نحن على ارتفاع 600،0 قدم فيجب أن أن تقزي في خلال 3 ثوان.
    İstemiyorsan yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles تعلمين بأنه ليس عليك الذهاب لهذا إن لم ترغبي بذلك
    İstemiyorsan yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles تعلمين بأنه ليس عليك الذهاب لهذا إن لم ترغبي بذلك
    Onu, onlara vermek istemiyorsan sonuçlarına katlanırız. Open Subtitles إن لم ترغبي بإعطائهم إيّاه فسنتكبّد العواقب
    Onu, onlara vermek istemiyorsan sonuçlarına katlanırız. Open Subtitles إن لم ترغبي بإعطائهم إيّاه فسنتكبّد العواقب
    Aslında, istemiyorsan, burada yaşamak zorunda değilsin. Open Subtitles أتعلمين , لستِ مضطرة للعيش هنا إن لم ترغبي بذلك
    İstemiyorsan burada yaşamak zorunda değilsin. Open Subtitles أتعلمين , لستِ مضطرة للعيش هنا إن لم ترغبي بذلك
    Tamam, onunla çıkmak istemiyorsan, çıkma. Ama bunu benim yüzümden yapma. Open Subtitles إن لم ترغبي في ذلك لا تفعليه ، ولكن إياكِ وعدم فعل ذلك من أجلي
    Sadece bir kaç arkadaş, 100$ oyun parası ama istemiyorsan kumar oynamak zorunda değilsin. Open Subtitles سيحضر عدد من الأصدقاء للمُقامرة ب100 دولار ليس عليكِ المُقامرة إن لم ترغبي في ذلك
    İstemiyorsan şapkayı takmak zorunda değilsin. Open Subtitles ليس عليك أن ترتديّ القبعة إن لم ترغبي في ذلك.
    - Babamla, benim babam olduğu için çıkmak istemiyorsan, sen bilirsin. Open Subtitles ماذا تريدين؟ أنظري إن لم ترغبي بمواعدة أبي
    İstemiyorsan yardım etmek zorunda değilsin. Open Subtitles لا يجب عليكِ مساعدتي إن لم ترغبي في ذلك.
    İleride olacak bir şey için endişelenmek istemiyorsan şimdi gelmem gerekiyor. Open Subtitles إن لم ترغبي فى أن يحدث ما تخشينه، أنيحدثفى المستقبل، فعلي أن أذهب اليوم.
    Biliyorsun, istemiyorsan konuşmak zorunda değiliz. Open Subtitles إذاً، تعرفين ليس علينا التحدث إن لم ترغبي بذلك
    - Bak, gitmek istemiyorsan eğer... Ben beyleri partiye götürebilirim. Open Subtitles اسمعي، إن لم ترغبي بـ الذّهاب، يمكنني اصطحاب الشّباب إلى الحفلة.
    İstemiyorsan masanın üzerine bırak. Open Subtitles إن لم ترغبي فيها فاتركيها هناك على المائدة
    Konuşmak istemiyorsan ya da, bize inanmaya hazır değilsen sorun değil. Open Subtitles لا بأس إن لم ترغبي بالحديث أو إذا لم تكوني مستعدة لتصديقنا.
    Bak bana söylemek istemiyorsan, anlarım ben senin yanında olmak istiyorum. Open Subtitles أنظري , إن لم ترغبي بإخباري , لا بأس بذلك .ولكن أريد بالجوار من أجلك
    Dinle, eğer kalmak istemiyorsan ben de kalmam. Open Subtitles أنصتِ، لا أرغب بالبقاء إن لم ترغبي بأن تكوني هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus