İlgini çekebilecek birkaç atımız var. KİŞİ... | Open Subtitles | لدينا عدة خيول من الممكن أن تثير إهتمامك |
Sadece iş ve politika ve onun gibi şeyler.... Senin ilgini çekmez. | Open Subtitles | ستكون الجلسة عملية وسياسية وهذا لا يثير إهتمامك |
İlgin için sağol. İşine onlardan fazla mı önem veriyordun. | Open Subtitles | شكراْ على إهتمامك لابد أن العمل كان قاسى عليهم |
Gaddarca davranmak dikkatini çekebilecek tek yoldu. | Open Subtitles | القسوة كانت الوسيلة الوحيدة للحصول على إهتمامك |
Bir kayıp ihbarı dosyası üzerinde uğraşırken ilginizi çekebilecek bazı parmak izleri buldum. | Open Subtitles | إستلمتُ قضيّة شخص مفقود اليوم ووجدتُ بعض بصمات الأصابع التي قد تثير إهتمامك. |
Pekâlâ, baba, tüm bu kimsesiz insanlarla ilgilendiğin için sana minnettarım. | Open Subtitles | ، حسنا يا أبي، أنا أقدر إهتمامك بكل من يشعرون بالوحدة |
Biraz daha ilgini çeker mi? | Open Subtitles | هَلْ لي أَنْ أُثير إهتمامك أكثر بعض الشيء؟ |
Bugün, gizemli bir güneş banyosu ilgini çeker mi? | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أُثيرَ إهتمامك في سمرةِ غموضِنا اليوم؟ |
Zamanla ilgini kaybedersin. Yıkamazsın artık. | Open Subtitles | وشيئا فشيئا تفقد إهتمامك بها فلا تعد تغسلها |
Onun öldüğü gerçeğine olan ilgin çok yakışıksız kalıyor. | Open Subtitles | و من غير اللائق منك عدم إهتمامك في الحقيقة حول وفاته. |
Senin Bollingswon'th'ün sağlığına olan sıradışı ilgin. | Open Subtitles | إهتمامك غير العادى بصحة بولينج ثورث |
İyiyim, iyiyiz. İlgin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | بخير، نحن بخير شكراً على إهتمامك |
Ayrıca ne halt etmeye dikkatini şu bilgisayara veriyorsun? | Open Subtitles | هذا يمثل نسبة تسعين بالمئة من عملك ولماذا انت موليٍ إهتمامك |
Bakıyorum dikkatini çekti, Steven Spielberg. | Open Subtitles | هل حصلت على إهتمامك الآن أيها المخرج العظيم ؟ |
Bu konulara ilginizi bildiğimden onu yanımda getirdim. | Open Subtitles | أعرف إهتمامك بهذه الاشياء وقد أحضرته معى |
İşin doğrusu, ben asla sizin ilginizi çekecek bir kız değilim. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا من النوع الذي لا يُثير إهتمامك إطلاقاً. |
Pekâlâ, baba, tüm bu kimsesiz insanlarla ilgilendiğin için sana minnettarım. | Open Subtitles | حسنا يا أبي، أنا أقدر إهتمامك بكل من يشعرون بالوحدة |
Durumunun tam olarak farkındayım Declan ve Endişeni takdir ediyorum... | Open Subtitles | أنا خائفة من الوضع يا ديكلان وأنا أقدر لكَ إهتمامك |
Bakın güzel bir yüze sahip olduğum için bana ilgi duymanızı istemedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أثير إهتمامك فقط لأني أملك وجه جميل |
Belki de Wheal Leisure'a ilginiz madenden dolayı değildir. | Open Subtitles | لكن ربما إهتمامك في ويل ليجر ليس إهتمامٌ فعلي بالتعدين؟ |
Katliama olan merakın katliamdan çok daha önce başladı. Bu katliama ilginin nedeni başka bir katliam. Bu kamplara duyduğun merakın sebebi "başka" kamplar. | Open Subtitles | إهتمامك بالمجزرة تطور قبل أن تحصل بوقت طويل |
Endişen için sağ ol ama Clark ve ben bunu halledebiliriz. | Open Subtitles | أقدر لك إهتمامك لكن يمكنني حل أموري مع كلارك |
Yeni vatandaş programımızla ilgilenir miydiniz? | Open Subtitles | ممْكِنُ أُثيرَ إهتمامك في برنامجِ المواطنين الجديدِ؟ |
Endişeniz için teşekkürler. | Open Subtitles | أشكر لك إهتمامك |
Sadece istisnalarla ilgileniyorsun bakıyorum. | Open Subtitles | يمكننى أن أرى أن هذه تحوز إهتمامك بصفه إستثنائيه نادره |
Söyleyeceklerim seni ilgilendiriyor Mortimer, burada kalmaya karar verdik. | Open Subtitles | . ربما ذلك يثير إهتمامك يا مورتيمر . لقد قررت أن نبقى |
Köpekle ilgilendiğiniz için tekrar teşekkür ederim. | Open Subtitles | أشكرك مجدداً على إهتمامك بشأن الكلب لأجلنا |