"إهتمامي" - Traduction Arabe en Turc

• ilgimi
• ilgim
• endişem
• ilgilendiren
• ilgileniyorum
• ilgilendirmiyor
• ilgi alanım
• ilgilendirmez
• dikkatim
• Dikkatimi
• önemsediğim
• ilgilendiğim

- Şurada benim bile ilgimi çekmeyen götgöbek beyaz kadın var.
لديهم ذلك النوع من النساء البيضاوات السمينات اللاتي لسن من إهتمامي

Anlıyorum. Crab Key ilgimi çekmeye başladı.
أرى ذلك , مفتاح سرطان البحر بدأ يثير إهتمامي

Benim hileye olan ilgim Enron'un ortaya çıkışı ve aniden patlaması sırasında başladı ve bu süreçte yaşananları değerlendirmeye başladım.
لذا، فقد بدأ إهتمامي بالكذب حينما جاء إنرون إلى المشهد، وإنفجر فجأةً، وقد بدأت بالتفكير حول ما الذي يحدث هنا.

Benim asıl endişem Ivy'nin yaptığı bütün bu karışıklığa karşı milletin algısı.
إهتمامي الأكبر هو بـالرأي العام بعد كل تلك الفوضي التي أحدثتها إيفي

Beni ilgilendiren kısmı arseniğin çok yüksek seviyede olması.
إهتمامي الشخصي بها كان بالكمية العالية في الزرنيخ بها

Bu yüzden hukuka ilgi duyuyorum ve bu yüzden, cesaretimi mazur görün sizinle ilgileniyorum.
لهذا أثارت دراسة القانون إهتمامي. وإن سيكن قولي جريئاً، فقد أثرتِ إهتمامي أيضاً تلك هيّ الإثارة التي تنشدينها.

Benim işim yazmak. Çalışmalarımı duymak beni ilgilendirmiyor.
عملي هو أن أكتب، أما سماع أعمالي لا تثير إهتمامي

Bu, çok teknik bir konu ve bayanların ilgisini çekmeyebilir. - Benim ilgimi çekiyor. Üstelik, New Orleans.
كُلّ شيء مِنْ نيو أورلينز يُثيرُ إهتمامي مثل هذه المدينة القديمة، والبيوت القديمة

Yakışıklı ve güzel insanlar içinde tek ilgimi çekenler içleri güzel olanlardır.
ليست مسألة قبح. بين حشود من الأشخاص الجميلون, يُثير إهتمامي فقط

"Bir grubun sonuna düşmüş, sıradan insanlar gibi birbirimize kaynaşmıştık, ki., bu açıkça belliydi ve o birden ilgimi çeken şeyler söylemeye başladı."
سَقطنَا سوية كناس معتدلين في ذيلِ القطيعِ الي كنا ننظر اليه و قد بَدأَ بقَول أشياءِ أثارَت إهتمامي

Ben de ilgimi çekmesini neden merak ettiğini merak ettim.
وأنا أشعر بالفضول من كونك فضولية بخصوص إهتمامي.

Durumunuz ilgimi çekti, ben de sizinle tanışmak istedim.
ـ قضيتكِ أثارت إهتمامي ـ وأردتُ أن أعرفكِ أكثر

Buna uygun olup olmadığımı bilmiyorum ama hayatımda ilk defa bir şey ilgimi çekti.
لست متأكد إذا كنت أقطعه أم لا لكنها أول مرة يثير إهتمامي ذلك الشيء

Size ilgim sadece bilimsel.
لحظة ، أريدك أن تعرف أن إهتمامي بك مسألة علمية بحتة

Benim ilgim, şey, onu laboratuarda sentezledim.
إهتمامي فيه هو أنني قمت بتوليفه في المختبر

Benim buradaki öncelikli endişem; emir-komuta zincirinin kırılması.
إهتمامي الأول هنا هو الخطأ الذي أدى لإنهيار النظام

Beni ilgilendiren senin yaptığın.
والذي يثير إهتمامي هو ما تفعله أنت.

Tamam, ilgileniyorum. Gerçekten ilgileniyorum.
.حسناً، لقد أثرت إهتمامي .إعتبرني مهتماً بالأمر

Sizin rahat seviyeniz beni ilgilendirmiyor doktor.
إرتياح ؟ مستوى إرتياحك ليس من إهتمامي يا دكتورة

Ama hatırlarsanız asıl ilgi alanım insanların diğer insanları neden umursamadığı değil.
لكن تذكروا أن إهتمامي الرئيسي هو ليس فهم لماذا لا يهتم الناس بالأخرين.

Aptal kızların duaları beni ilgilendirmez.
صلوات فتيات حمقاوات ، لا تثير إهتمامي.

dikkatim tamamen yeni internet siteme odaklandı.
والآن،أنظرلهذا.. إهتمامي مركز على موقعي الجديد

Dikkatimi kundakçılık bilimine çekmek gibi istenmeyen bir sonucu olmuştu.
التي لها العواقف الغير مقصودة في إحراق إهتمامي بعلم الحرائق.

Beni kardeşimi önemsediğim veya yardım etmeye çalıştığım için suçlayamazsın.
لا يمكنك أن تلومني على إهتمامي . لشقيقي أو على محاولتي لأساعد

Ama benim en çok ilgilendiğim grup, değişken kindarlar.
لكن ما يثير إهتمامي أكثر هي المجموعة الحاقدة المتقلبة.