Knox, Tommy Egan'ın çevredeki iş yaptığı adamları ziyaret et. | Open Subtitles | . نوكس , قم ببعض الزيارات لزملاء محيطين بتومى إيجان |
Bay Egan, uzun süre bir ceza ile karşı karşıyasınız. | Open Subtitles | سيد إيجان ، أنت تنظر إلى فترة سجن طويلة للغاية |
Amacimiz Egan'i tutuklayip ona Lobos aleyhinde taniklik yapmasi için baski uygulamak. | Open Subtitles | هدفنا هو القبض على إيجان والضغط عليه للإعتراف على لوبوس |
Egan'in Arcielo'yu, bizim için çalistigini ifsa ettikten sonra öldürdügünü düsünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نرى أن إيجان إكتشف أن أرسيلو يعمل معنا وقد قام بقتله |
Egan'in Ruiz'in saklandigi eve giderken çekilmis herhangi bir fotografi var mi? | Open Subtitles | أى صور قد تثبت ذلك أن إيجان كان هو من يقود سيارته بالفعل فى الوقت الذى كانت به السيارة فى مخبأ رويز |
Egan'in Ghost oldugunu kanitlayacak bir taniginiz ya da Ghost diye birinin olduguna dair bir taniginiz var mi? | Open Subtitles | هل لديكٍ شاهد يستطيع إثبات أن إيجان هو الشبح أو أن الشبح موجود من الأساس ؟ |
Egan'i izler neler bulabilecegime bakarim. | Open Subtitles | سأراقب إيجان , سأرى ماذا يمكننى أن أكتشف |
Tanik olarak da elimizde olan tek sey Egan'in kiz arkadasi, Holly Weaver. | Open Subtitles | بالنسبة للشهود , كل من نملكه هى حبيبة إيجان , هولى ويفر |
Egan çizimiyle ilgili yakında resmi bir açıklama alırsın. | Open Subtitles | ستخضعين لجلسة إستماع رسمية للتحدث بشأن رسم إيجان خلال أيام معدودة |
Angela St. Patrick ile Egan davası için ilk ne zaman iletişim geçmiş? | Open Subtitles | متى حصلت أنجيلا على أول تواصل مع جيمس باتريك بشأن قضية إيجان |
Egan salıverildiği için çok üzülmüştü ofisten çıkıp direkt St. Patrick'in ofisine gitti... | Open Subtitles | بعدما تم إطلاق سراح إيجان ، كانت حزينة للغاية لقد ذهبت إلى نادى جيمس الليلى مباشرة من المكتب |
Eğer Valdes Egan ve St. Patrick ile birlikte çalışıyorsa neden bizi Lobos'a götürsün ki? | Open Subtitles | إذا كانت أنجيلا تعمل مع إيجان وباتريك إذن لماذا قد تقودنا إلى لوبوس ؟ |
Egan'ı serbert bırakmak zorunda kaldık ama sıradakinin o olduğuna adım kadar eminim. | Open Subtitles | كان علينا ترك إيجان بذهب لكنى واثق من أنه التالى على القائمة |
Tommy Egan'ı ne kadar yakalamak istediğini anlıyorum fakat eski ilişkiniz bu davayı bulandırıyor. | Open Subtitles | , أنا أعلم أنكٍ تريدى الإمساك بتومى إيجان بشدة ,ولكن علاقتك السابقة تجعل . هذه المنطقة رمادية |
Eğer size Thomas Patrick Egan'ın büyük bir uyuşturucu kaçakçısı olduğunu söylesem ne derdiniz? | Open Subtitles | حسناً , ماذا ستقولى إذا أخبرتك أن توماس باتريك إيجان |
Eğer konuşursa Egan'ı daha hızlı yakalarız. | Open Subtitles | . كلما حفرت , كلما سارعنا فى إيجاد إيجان |
Bay Egan'ın adı bir araştırmada sürekli olarak geçiyor. | Open Subtitles | إسم السيد إيجان قد ذُكر بشكل هامشى . كجزء من تحقيق مفتوح |
Buraya sadece Bay Egan'ın bu kulüp üzerinde nasıl bir payı var onu öğrenmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا فقط لأحصل على فهم أكثر . عن دور السيد إيجان فى هذا النادى |
Peki Bay Egan bu işlerde ne kadar aktif? | Open Subtitles | إذا كيف نشاط السيد إيجان فى هذا المشروع؟ |
O yüzden Egan'ı yakalamak için gerekeni yapmak yerine beni stajyermişim gibi burada tutuyorsun. | Open Subtitles | , وذلك بدلاً من فعل ما يتطلب لإدانة إيجان , أنت تملكنى هنا . كنوع من تحديد الإقامة الجبرية المُبجل |
Korkarım senin için artık çok geç Eagen. | Open Subtitles | أخشي أنّ أوان ذلك قدّ فات ، (إيجان). |
Biz yargıç Eganı alacağız ve o yasadışı su parkının yıktıracağız. | Open Subtitles | و سنحصل على القاضي إيجان و سنهدم هذه الحديقة المائية غير القانونية |