Demek Edgar bu yüzden direkten inemedi. | Open Subtitles | لهذا لم ينزل "إيدجر" أبدا ً من على هذا البرج اللعين |
Edgar'ı burada kıstırdılar. Yaşlı Fred'i burada yediler. | Open Subtitles | لقد أوقعوا بـ"إيدجر" هنا وانتزعوا "فريد" العجوز هنا |
lsabel, kardeşim Edgar'ın yanına otur. | Open Subtitles | إيزابيل, إجلسي هنا بجانب أخي إيدجر |
Aşktan bahsetmiyor, Edgar. | Open Subtitles | إنها لا تتحدث عن الحب يا "إيدجر" إنها تتحدث عن الجنس |
Edgar West, Yayıncılar Birliği Yardım Balosu için bir masa ayırtmış ve bil bakalım Doğru Tasarruf'tan hangi iki kişi dergiyi temsil etmek üzere davet edildi? | Open Subtitles | حسناً. لقد حجز (إيدجر وست) طاولة في الحفل الجمعية الخيرية واحزري من مدعو للحفل من مجلة (التوفير الناجح) واحزري من الذي تمت دعوته كمُمثِّل |
Edgar, kaval kemiğinde kırık var. | Open Subtitles | إيدجر , لديك كسر مفتوح فى الساق |
Bu Colt'u mu, yoksa Edgar'ın eski tüfeğini mi? | Open Subtitles | هذه بندقية "كولت" أو "إيدجر" القديمة ... |
- Edgar. - Anladım. | Open Subtitles | إيدجر - أوه , لقد فهمت, حسناً- |
Sanırım Edgar West bu yüzden beni işe almanı istedi. | Open Subtitles | أفترض أنه لهذا السبب قام (إيدجر وست) بمحادثتك لتوظيفي |
- Mesela Edgar'la beraberim ve birlikte golf oynarken bana şunu sordu: "Luke Brandon'ın neden Dantay | Open Subtitles | ماذا عن (إيدجر وست) كنا نلعب الغولف وفجأة أرسل لي رسالة تقول: مرحباً |
Sanırım Edgar West sana bu yüzden beni işe aldırmıştı. | Open Subtitles | أفترض أنه لهذا السبب قام (إيدجر وست) بمحادثتك لتوظيفي |
- Peki ya ben Edgar West'le beraber golf oynarken lakayt bir şekilde bana dönse ve... | Open Subtitles | ماذا عن (إيدجر وست) كنا نلعب الغولف وفجأة أرسل لي رسالة تقول: مرحباً |
Edgar'ın kaval kemiği kırığı için morfine ve redüksiyona ihtiyacı var. | Open Subtitles | (الان جرح الساق المفتوح عند ( إيدجر يحتاج إلى المورفين |
Onu köşeye sıkıştırdık. Noktaları bizim için birleştirecek Edgar. | Open Subtitles | قمنا بمحاصرته، وسيقوم بربط الأمور لأجلنا، (إيدجر) |
Araştırma Bürosu'nun yeni başkanı Bay John Edgar Hoover. | Open Subtitles | الرئيس الجديد لمكتب التحقيقات (السيد (جون إيدجر هوفر |
Edgar hukuk fakültesindeyken de böyleydi. | Open Subtitles | لقد كان (إيدجر)، يتصرف هكذا في مدرسة الحقوق |
Doktor, benim Edgar. İçeride misin? | Open Subtitles | أنتِ يا طبيبة، أنا (إيدجر) أأنتِ بالداخل؟ |
-Fred'e ne olmuş? Edgar'dan beterdi. | Open Subtitles | أسوأ من "إيدجر" |
Edgar, açık bir kırığın var. | Open Subtitles | حسنا , ( إيدجر) ـ أنت لديك كسر مفتوح |
...bir masa almış ve tahmin et Başarılı Birikim'den hangi iki kişi temsilci olarak davet edilmiş? | Open Subtitles | لقد حجز (إيدجر وست) طاولة في الحفل الجمعية الخيرية واحزري من مدعو للحفل من مجلة (التوفير الناجح) واحزري من الذي تمت دعوته كمُمثِّل |