O öğleden sonra eve döndüm, ve üç yaşındaki tek yumurta ikizi kızlarım Eden ve Tybee Feiler koşarak beni karşılamaya geldi. | TED | وذلك المساء .. عدت الى منزلي وكان هناك إبنتي التوأم ذوات الثلاث اعوام . إيدين و تيبي فيلير وقد جريا نحوي |
Barbara, bu Eden Ross. | Open Subtitles | بربارا .. هذه إيدين روز إنها دكتورة سابقة .. |
Eden, Hala bunun kötü bir plan olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنا يا إيدين ما زلت أعتقد أن هذه الخطة سيئة |
Aidan küçük güzel kasabandaki herkesin ölmesini istiyordu sen de dâhil. | Open Subtitles | (إيدين) كان يريد لكل من في مدينتكِ ان يموتوا وأنت منهم |
Aidan'ın haline bakarsak şu an evde olmaması en hayırlısıdır belki de. | Open Subtitles | ربما من الأفضل أنها لم تعد في البيت الآن, مع( إيدين)و الطريقةالتيهوعليها. |
Ayrılalım. Sen kratere dönerken ben de Aidan'ı okula götüreyim. | Open Subtitles | يجب أن ننقسم، سآخذ (إيدين) للمدرسة، بينما ترجع أنت للحُفرة. |
- Scott'ı Isaac Lahey'i, Allison Argent'ı, şu ikizler Ethan ve Aiden'ı kastediyorum. | Open Subtitles | -أعنى "سكوت " أعنى "أيزاك ليهى" و"أليسون أرجينت" والتوأمان "إيثان" و"إيدين" |
Eden, az para kazanan asistan numarasını yemiyorum. | Open Subtitles | إيدين بطاقة المساعدة زهيدة الأجر لن تفلح معي |
-"Ne var?" -"Ne yok", Eden? | Open Subtitles | كيف حالك يا إيدين ؟ لا , لا , لا , لا , لا |
Eden ne olacak? | Open Subtitles | ماذا بشأن إيدين ؟ كيف تعتقد أنها ستشعر ؟ |
-Selam Eden. | Open Subtitles | أنتَ , علي الجانب الآخر لقد صٌفِعت لعدة مرات أوه , مرحباً , إيدين |
Seni asistanım Eden ile tanıştırayım. | Open Subtitles | فأنتِ لا تخفقين في اللعب أود منك أن تقابل مساعدتي إيدين |
Yani seve seve doğumhanede Eden'ın yanında olurum. | Open Subtitles | ما أعنيه هو , سأكون سعيداً عندما أكون معك في غرفة الولادة مع إيدين حقاً ؟ |
Jamie doğduğundan beri Aidan'ı çok daha fazla özlüyorum. | Open Subtitles | كلا منذ " جيمي " أنا أفتقد إيدين " أكثر " |
Hadi. Yüzüne bak, Aidan. Kesiklerin ve yaraların bir nedeni var. | Open Subtitles | بالله عليك ، انظر لوجهك يا (إيدين) هذه الجروح والكدمات موجودة لسبب ما |
Aynı şeyi Aidan'a da yapacaklar. Onu aynı şekilde suçluyorlar. | Open Subtitles | سيفعلون نفس الشيء بـ(إيدين) إنهم يتهمونه بنفس الطريقة |
Aidan bu şey bittiğinde buradan gidecek misin? | Open Subtitles | (إيدين) بمجرد أن ينتهي هذا الأمر هل سترحل من هنا؟ |
- Ally, Ally... - Ally, Aidan. Oda arkadaşım. | Open Subtitles | آلى، آلى - (آلى، هذا رفيق غرفتى (إيدين - |
Sonra Aidan, babanla seni okulda gördü ve seninle tanışmamı önerdi, bana. | Open Subtitles | وبعدها (إيدين) رأاكى معه عند المدرسة لذلك فقد إقترح أن أقدم نفسي لكي |
Evet. Derek nazikçe senden Aiden'la görüşmeyi kesmeni istiyor. | Open Subtitles | أجل، "ديريك" يطلب منك بكل أدب أن تتوقفى عن رؤية "إيدين" |
- Scott'ı Isaac Lahey'i, Allison Argent'ı, şu ikizler Ethan ve Aiden'ı kastediyorum. | Open Subtitles | -أعنى "سكوت " أعنى "أيزاك ليهى" و"أليسون أرجينت" والتوأمان "إيثان" و"إيدين" |
Aiden da aşırı dozdan öldü. | Open Subtitles | إيدين قد مات من جرعه زائده |
Aden hazır. Meclisin önüne çıktığım halimden bile iyi şu an. | Open Subtitles | (إيدين) جاهز، حتّى إنّه أفضل ممّا كنت عليه قبل إجتماعي السري |