Her yere telefon açtım. Chloe, Archie, Izzy. | Open Subtitles | كلوي, آرتشي, إيزي حتى انني أتصلت بالمستشفى |
- Virginia'dan Izzy Fernandez'i arayın. | Open Subtitles | سأتصل بصديقتي إيزي فيرنانديز في فيرجينيا |
Izzy, Faber ve Mason isimleri sana bir şey ifade ediyor mu? | Open Subtitles | إيزي هل الأسماء فابير وماسون تعني أي شيء لك ِ ؟ |
Evet, sanırım aynısını Izzie Stevens'e yapmalıyım. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أنني سأفعل هذا مع، إيزي ستيفنز |
Izzie, Dr. Shepherd'ların yoğun bakımda bir stajyere ihtiyacı var. | Open Subtitles | (إيزي) الدكتوران (شيبرد) يحتاج لمستجد في قسم العنايه المكثفه للأطفال |
Binbaşı Easy Grubun'da sadece 12 adam kaldığını biliyor mu? | Open Subtitles | أيعرف الرائد أنّ لدينا فقط 12رجلاً من سريّة إيزي ؟ |
Sana, annene ve Izzy'e sahip çıkmam karşılığında bana hiç bir şey veremediğini düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنك تظنين أنني اعتنيتُ بك أنت وأُمُّك و إيزي ولَم تمنحوني شيئاً في المقابل |
Sen ön kapıya gitsen, ben ve Izzy arka kapıya gitsek nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا عن تذهب إلى الباب الأمامي ، لي و إيزي سوف تذهب إلى الباب الخلفي؟ |
Izzy, arkadaşlığımızın sona erdiği yok. | Open Subtitles | إيزي ! ليس لدينا أصدقاء- لكي يأتوا لزيارتنا |
Izzy, ben kovuldum, unuttun mu? | Open Subtitles | إيزي ، لقد فصلت من العمل ، هل تذكرين ؟ |
Izzy Delancy, 50 yaşında beyaz, erkek, yıldızı sönmüş eski bir rock yıldızı, | Open Subtitles | إيزي ديلانسي " 50 عاماً ذكر أبيض " نجم روك منسي |
Izzy Delancy ve Penny Garden'ın ev telefonu kayıtlarını karşılaştırdım. | Open Subtitles | أجل لقد صنفت الأرقام المنزلية " لـ " إيزي ديلانسي وبيني جاردون |
Plan yapmıştık ama sen Izzie ile gittin ve aramadın. | Open Subtitles | كنا سنخرج معاً لكنك خرجت مع (إيزي) و لم تتصل |
Pekâlâ. Ben senin için Cristina olayım, sen benim için Izzie. | Open Subtitles | حسناً , سأكون (كريستينا) من أجلكِ لو كنتِ (إيزي) من أجلي |
Izzie pornografik olduğundan değil. | Open Subtitles | رأيت فلم دعارة؟ لا أفوف أن إيزي داعرة. |
Bir hastayı öldürmesine rağmen hâlâ Izzie Stevens'a saygınız var ama. | Open Subtitles | يبدو أنّك ما زلتَ تحترم (إيزي ستيفنز) بعد أن قتلت مريضاً |
Merhaba. Ben Isobel Stevens. Herkes bana Izzie der. | Open Subtitles | , (مرحباً أنا (ايزوبل ستيفنز "(لكن الجميع ينادونني "(إيزي |
Easy, Coretta'yı Frank'in öldürdüğünü sanıyorsan, onu pek tanımıyorsun. | Open Subtitles | إيزي إن كنت تعتقد بأن فرانك قتل كوريتا فإنك لاتعلم الكثير عنه |
Easy grubu 2. Tabur'daki en iyi performansa sahip. | Open Subtitles | سريّة إيزي قدّمت أفضل أداءفيالكتيبةالثانية. |
Şu Easy grubunu eğitime götüren Teğmen Winters mı? | Open Subtitles | أليس هذا الملازم وينترز قائد التمارين البدنيّة في سريّة إيزي ؟ |
İşte bu Ezee. Dur, gece turlarını sevmek hakkında ne diyordun? | Open Subtitles | هاك الأمر (إيزي) ، ألم تقل أنك تحب الجولات الليلية؟ |
Sana saygısızlık etmek istemem, Eazy. Sana bir şey demiyorum. | Open Subtitles | لا أقصد التقليل من احترامك يا (إيزي) لأنني أعرف أنك واقعي |
Alırsak adını "Isi'nin Karavanı" koyup, kırmızıya boyayacağız. | Open Subtitles | (إذا تفاهمنا، فستكون (عربة إيزي وتكون حمراء |
lzzy Mandelbaum ile başka bir dersim daha olduğuna inanamıyorum.. | Open Subtitles | لا أصدّق أن عندي جلسة أخرى مع إيزي ماندلبام. |
Bakın, mesele şu ki lzzie ilk reglini oldu. | Open Subtitles | حسنا الأمر هو.. إيزي بلغت.. |
İçinde Easy bölüğünün de bulunduğu 101. Hava Saldırı birliğinin büyük çoğunluğu,... Normandiya'ya dağılmış vaziyetteydi. | Open Subtitles | كان معظم السرية المظلية 101 بما فيها سرية إيزي لا يزال متفرقاً في أنحاء النورماندي |