"إيفري" - Traduction Arabe en Turc

    • Avery
        
    • HerAdam
        
    Size Steven Avery'nin kendini teşhir etmesiyle ilgili bir rapor göstereceğim. Open Subtitles سيدتي سأعرض عليك تقريراً عن التصرف الغير لائق من ستيفن إيفري
    Denis Vogel'ın Avery için hazırladığı dosyayı karıştırırken bir suç duyurusuna rastladım. Open Subtitles بدأت بالتحري في ملف دينس فوغل عن إيفري فـ وجدت شكوى جنائية
    Umarım her şey yolunda gidecek bu sizin Avery... Atwood kasabasında. Open Subtitles كيف أمورك إنشالا كلا تمام ببلدك الحلوة إيفري , آت وود ههه
    Martin Grolsch... "Grolsch." ve Jessica Avery, bir mikrobiyolog Open Subtitles و جيسيكا إيفري عالمة أحياء دقيقة، مستعارة من
    Dr. Weaver ve Jessica Avery. Sadece ben değil. Open Subtitles الدكتور ويفر و جيسيكا إيفري ليس أنا فحسب
    Avery şu anda ekonomik bir konferansla ilgili haber için Çin'de. Open Subtitles إيفري في الصين حاليا تقوم بتغطية مؤتمر اقتصادي
    Çavuş Avery, keşif gücü kıyafeti giymiş bir isyancı tarafından görev esnasında öldürüldü. Open Subtitles " تم تحديد موقع الرقيب " إيفري من قبل متمرد بثياب متعارفة للقوات
    Albay, burada Bernard Avery hakkında konuşmak için gelen iki dedektif var. Open Subtitles تفضل " عقيد هناك بعض المحققين يودون التحدث عن " برنارد إيفري
    Lemon, Avery'den sonra, farkettimki aradığım her özelliğe sahip bir kadını asla bulamayacağım. Open Subtitles ليمون ، بعد إيفري ، ادركت اني لن اجد امراء بها كل شيء اريده.
    Gitmesinin Harper Avery durumuyla ilgisi olmadığını tam dört kez tekrarladı. Open Subtitles أكّد لي 4 مرات أن ليس للأمر علاقة بقضية الـ"هاربر إيفري".
    Harper Avery Vakfı'nın iyi yapamadığı tek bir şey varsa o da karar vermektir. Open Subtitles إن كان هناك شيء واحد لا يمكن لمؤسسة هاربر إيفري عمله بشكل جيد، فهو تقرير من المفترض أن يحصل على شيء.
    Harper Avery Ödülü'nü kaybetseydim hastaneden kaçıp bir şişe viskiyle yatağımda saklanırdım. Open Subtitles لو خسرت لتوي الـ"هاربر إيفري"، فسأتغيب، وأظل في فراشي مع زجاجة نبيذ.
    Gitmesinin Harper Avery durumuyla ilgisi olmadığını tam dört kez tekrarladı. Open Subtitles أكّد لي 4 مرات أن ليس للأمر علاقة بقضية الـ"هاربر إيفري".
    Burada çalışanların hiçbir zaman Harper Avery Ödülü kazanamayacaklarına dair bir söylenti dolaşıyor. Open Subtitles هناك إشاعة أن العمل هنا يعني فقدان الأمل نهائيًا في الفوز بالـ"هاربر إيفري".
    Harper Avery Vakfı, sana yaptıkları haksızlıktan sonra gönlümüzü almanın bir yolunu bulmaya çalışıyor. Open Subtitles مؤسسة هاربر إيفري تبحث عن طريقة لرأب الصدع معنا بعد ماجرى لكِ.
    Bay ve Bayan Reynolds, Ben Özel Ajan Avery Ryan. Open Subtitles سيد و سيدة راينولدز انا العميلة الخاصة إيفري راين
    Avery, CTOC parmak izi konusunda dönüş yaptı. Open Subtitles منزله بالأرض إيفري لقد تلقيت نتيجة البصمة
    Bugünün kilit adamı Dr. Avery olacak. Open Subtitles الطبيب إيفري هو الشخص المسؤول عن هذا ، اتفقنا ؟
    Sandra Morris Steven'in Kuzeni Avery ile Manitowoc İlçesi arasındaki dava ile ilgili kayıttayız. Open Subtitles نحن نتحدث في قضية إيفري ضد مقاطعة مانيتوك
    Galiba dışardan bakanlar onu bir Avery olarak görüyorlardı. Open Subtitles اعتقد بإن الناس في الخارج فكروا فيه كـ إيفري
    HerAdam, çizgi romanına dokunduğu her süper kahramanın gücünü emebilir. Open Subtitles (إيفري مان) يمتص قوة كل بطل خارق موجود في المجلة التي يلمسها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus