| Evet, ben dulum. Adım Yvette Couderc. Sizin adınız ne? | Open Subtitles | .نعم , بسبب أنى أرملة .إسمى إيفيت كوديرك |
| Orijinal filmde, Rod Taylor, Yvette Mimieux'u zaman makinesi sayesinde tavlamıştı. | Open Subtitles | في الفيلم الأصلي يقوم ريد تايلور بحمل إيفيت ميميكس في آلة الزمن |
| "Yvette ve Rebecca'ya. On beşinci doğum gününüz kutlu olsun." | Open Subtitles | إلى إيفيت وريبيكا لأجل عيدِ ميلادكم الخامسِ |
| Ölüm döşeğinde sana ve Yvette'e onların varlığından bahsetti. | Open Subtitles | وقد أخبرك وأخبر إيفيت بوجودهم على فراش موته |
| Teyzen Ivete mahallemizdeki sorunlarla ilgili konuşuyordu. | Open Subtitles | عمتك (إيفيت) كانت تتحدث عن مشكلة جيراننا |
| Benim adım Yevette. | Open Subtitles | -اسمي إيفيت أنا زوجة كي |
| Yvette'in doktoru kısa bir süre önce tutuklandı. | Open Subtitles | ولكن ليدخلها في غيبوبة طبيب إيفيت إعتقل قبل فترة قليلة |
| Böylece iyi doktorumuz, Yvette'le olan planlarını fark eden tek tehdit gece hapiste olacaktı ve o da çok önemli bir fırsat yakaladıklarını düşünecekti. | Open Subtitles | لذا الطبيب الجيد فكر بأني التهديد الوحيد الظاهر له ولخطة إيفيت سأكون بالسجن تلك الليلة مما يتيح لهم |
| İçeride Prenses Yvette mendili dişleriyle kaldırıyor. | Open Subtitles | ... نقدم بالداخل الأميرة إيفيت الفتاة التي تلتقط المنديل بأسنانها |
| Sizi takdim edebilir miyim? Bayan White, bu Yvette, evin hizmetkârı. | Open Subtitles | هلليأن أقدمك، السيدة ( وايت ) ، ( إيفيت ) الخادمة |
| Yvette, akşam yemeği hazır mı ve misafirlerimizin tamamı gelmiş mi bir bak. | Open Subtitles | (إيفيت ) ، تأكدي من أن العشاء سيكون جاهزاً بمجرد وصول كل المدعوين |
| Emlak işine girmeden önce yaptığın bokları Yvette biliyor mu? | Open Subtitles | لدي مصنع ألعاب في القطب الشمالي عليك الاستثمار فيه هل تعرف " إيفيت " شيئأَ عن ماضيك قبل العقار ؟ |
| Bilmiyorum. Yvette'i her zaman zenci olarak hayal ettim. | Open Subtitles | لاأعرف، لطالما تخيلت إيفيت سوداء |
| - Yvette, onun etrafı gözetlediğini görmüş. | Open Subtitles | - أنا لا أعرف. لقد رأيت إيفيت له حول تجسس. |
| Grup ta,Jago ve Tom ile,Yvette. | Open Subtitles | كانوا ياغو وتوم، سالي و إيفيت. |
| Başlangıçta, Yvette burada tek başınaydı. Sizlere şampanya ikram etmeyi bekliyordu. | Open Subtitles | فيالبداية،( إيفيت)كانتهناوحدها، منتظرة حضوركم لتقدم لكم الشمبانيا |
| Sonra, Yvette sizinle karşılaştı, gülümsedi ve size içki ikram etti. | Open Subtitles | وهناقابلتك(إيفيت)وأبتسمت ، و قدمت إليك شراب |
| Bayan White'ı, Albay Mustard ile tanıştırdım ve Bayan White ile Yvette'nin ürktüklerini farkettim. | Open Subtitles | قدمتالسيدة(وايت) إلىالعقيد(ماسترد) ولاحظتأن السيدة(وايت ) و ( إيفيت ) يعرفون بعضهم |
| Sonra çığlıkları arttı. Yvette! Hepimiz bilardo odasına koştuk. | Open Subtitles | ثمسمعناصراخآخر ،(إيفيت ) كلنا جرينا إلى غرفة البلياردو |
| Yvette bağırırken, o da bizimleydi, hatırladınız mı? | Open Subtitles | لأنها كانت معنا عندما صرخت ( إيفيت ) ، أتذكرين ؟ |
| Kardeşin bütün sabrımı tüketiyor. Bir de Ivete var. | Open Subtitles | أخيك يستنفذ صبري و عمتك (إيفيت) أيضاَ |