Bunca zaman, Tanrı'nın bana olan inancını kaybettiğini düşünmüştüm ama inancını kaybeden bendim, şimdi görebiliyorum. | Open Subtitles | طوال الوقت ، اعتقدت في الواقع أن الرب قد فقد إيمانه بي ولكن اتضح لي العكس أنا من فقدت إيماني به |
Kimseye açıklama yapacak, kimseden özür dileyecek biri yoktu. Kirk inancını kaybetti. | Open Subtitles | * لم اكن هناك للتوضيح أو للإعتذار ، وابني (كيرك) فقد إيمانه بي * |
Bana inancını kaybediyor. | Open Subtitles | انها تبدو كفقدان إيمانه بي |
- Zo inancını kaybetti. | Open Subtitles | زو) فقد إيمانه بي) |