| Emily adındaki bir kızın buraya girdiğini gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أننى رأيت فتاة صغيرة اسمها إيملى أتت هنا إيملى |
| Emily isminde küçük bir kızın buraya girdiğine yemin edebilirim. | Open Subtitles | شئ غريب أعتقد أننى رأيت فتاة صغيرة اسمها إيملى أتت هنا |
| Emily için doğru olanın bu olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | يمكنكِ زيارتنا فى أى وقت تشائين لكننى الآن أريد فعل ماهو مناسب إيملى |
| Bu, benim kızım Emily, bu bay da Şerif Hafferty. | Open Subtitles | جيد جداً هذه ابنتى إيملى وهذا الشريف هافرتي |
| Emily isminde küçük bir kızın buraya girdiğine yemin edebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أننى رأيت فتاة صغيرة اسمها إيملى أتت هنا |
| - Kendini küvette öldürdü. - Emily! | Open Subtitles | ـ لقد قتلت نفسه فى حوض الاستحمام ـ إيملى |
| Emily isminde küçük bir kızın buraya girdiğine yemin edebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أننى رأيت فتاة صغيرة اسمها إيملى أتت هنا |
| Emily adındaki bir kızın buraya girdiğini gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أننى رأيت فتاة صغيرة اسمها إيملى أتت هنا |
| Emily adındaki bir kızın buraya girdiğini gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أننى رأيت فتاة صغيرة اسمها إيملى أتت هنا ياتُرى أين هى؟ |
| Emily, şu an zor ve sancılı bir geçiş dönemi içinde... | Open Subtitles | ...إيملى تواجه صعوبات فى التأقلم مع الوضع الجديد... |
| Emily, komşumuz Laura'ya merhaba de. | Open Subtitles | إيملى سلمى على لورا، إنها جارتنا |
| Emily için zor olmalı. Evlendin mi? | Open Subtitles | لابد أن وفاتها أثر بشدة على إيملى |
| - Jiletle bileklerini kesti. - Emily! | Open Subtitles | ـ لقد قطعت رسغها بشفرة الحلاقة ـ إيملى |
| Yani aslında hasta olan kişi Emily değildi. | Open Subtitles | ...إيملى لم تكن هى ...المريضة نفسياً، إنه أنا |
| Şu anda Emily için doğru olan şeyi yapmam lazım. | Open Subtitles | لكننى الآن أريد فعل ماهو مناسب إيملى |
| Anlıyorum. Bu kızım Emily. Bu da Sheriff Hafferty. | Open Subtitles | هذه ابنتى إيملى وهذا الشريف هافرتي |
| Emily, Laura'ya merhaba de. | Open Subtitles | إيملى سلمى على لورا، إنها جارتنا |
| Emily için zor olmalı. | Open Subtitles | لابد أن وفاتها أثر بشدة على إيملى |
| Dün Emily ve sizin canınızı sıktığını söyledi. | Open Subtitles | لقد حكى لى عن موقف الأمس معك ومع إيملى |
| - Emily... - Bileklerini kesti. Emily. | Open Subtitles | ـ لقد قطعت رسغها بشفرة الحلاقة ـ إيملى |