Senin vücudunu ele geçiren ve seni Emo'cu yapan o bitkiler... | Open Subtitles | النباتات التي تظنين أنها أستحوذت على جسدك وجعلت إيمو |
Evet, aslında şu Emo kız YouTube'da var. | Open Subtitles | أجل في الواقع، هناك فتاة إيمو على اليوتيوب |
Hesap et. Emo ergen, açık büfe bar. Her şey yolundadır. | Open Subtitles | فكري جيّدًا، مراهق مغرم بموسيقى الـ "إيمو" وثمّة مسقى مفتوح، هوّني عليكِ |
- ama babacık ve ben küçük turtamızı seviyoruz, Emo olması yada olmaması önemli değil. | Open Subtitles | - ، لكنّ والدكِ و أنا نحبكِ أيّتها المافن الصغير - . سواءً أكنتي إيمو أم لا |
Sus artık. - Sevgililer gününüz kutlu olsun. - Hüsran Kaptan tepemde romantizmle ilgili dırdır edip duruyor ve bütün üstüme "Seni seviyorum"larını kusup duruyor. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}،الكابتن (إيمو) يُلاحقني طلباً للعاطفة مُتقيّئاً "أحبّكِ" عليّ. |
Ben hiçbir yere uygun değilim. Emo'cu hiç değilim. Tamam mı ? | Open Subtitles | أنا لست مناسبة في أي مكان أنا لست (إيمو)، حسناً؟ |
Ben karşı çıktıkça, o sadece "Ben Emo'cuyum ve , Emo'cular dünyayı yönetecek" diyordu. | Open Subtitles | لقد واجهتها (وقالت: "أنا (إيمو "و(الايمو) سيحكمون العالم |
Pekala benim tarzım Emo. | Open Subtitles | حسنا ... أنا مغني ثنائي إيمو . |
Sonra bu manyak Emo hatun gelip dedi ki... | Open Subtitles | ثم جاءت فتاة من الـ(إيمو) و قالت لي: |
Navarro sağ gösterip sol vurdu. Emo pas verdi. | Open Subtitles | (نافارو) يراوغ ثم يمررها إلى (إيمو) |
Ben Emo olmak istemiyorum! | Open Subtitles | ! لا أريد أن أصبح إيمو |
Biz kışkırtıcı değiliz, Emo'yuz | Open Subtitles | نحن لسنا (قوث) نحن (إيمو) |
Emo'da ne? | Open Subtitles | ماهو الـ(إيمو)؟ |
Emo topu kurtardı. | Open Subtitles | تعبر الكرة بين قدميّ (إيمو) |
Tanrım, Emo'cu gibi hissetmeye başladım. | Open Subtitles | (يا إلهي بدأت أشعر أنني (إيمو |
- Emo. - "Emo" mu? | Open Subtitles | (إيمو) - إيمو)؟ |
- Emo. - "Emo" mu? | Open Subtitles | (إيمو) - إيمو)؟ |
Çünkü Hüsran Kaptan seni seviyor. | Open Subtitles | لأنّ الكابتن (إيمو) يحبّكِ دعيني أدعُكِ للخروجِ الليلة. |