Ve hiç kimse oradan daha öteye gidememiş ve daha ötede ne olduğunu bilememiştir. | Open Subtitles | ولم يذهب أحد من قبل إلى ابعد من ذلك لا يوجد أحد يعلم ماذا يوجد بعد هذا |
Hesap tutmak seni göğüslerini sergilemekten öteye taşımaz. | Open Subtitles | و الاحتفاظ بالسجلات لن يجعلك تصل ابعد من النهدين |
Bağlar, katlama noktalarındayken kendi sınırlarının ötesinde gerildiklerinde kemikler birbirlerini parçaladı. | Open Subtitles | عندما وصلت الاربطه الى نقاط الضعف ,امتدت الى ابعد من حدودها |
Benim için, onun uygulamaları, şu anda hayal edilebilenin ötesinde. | TED | اذا بالنسبة لي التطبيقات لها بالنسبة لي, هي ابعد من الخيال في هذه اللحظة |
sonrasında hatta daha da ileri gidebilir ve verimliliği bazı operasyonel iyileşmeler ile neredeyse 3'e katlayabilir ve büyük taşıyıcıların kar marjını ikiye katlayabilirsiniz. | TED | ثم يمكنك الذهاب الى ابعد من ذلك، الى مايقرب ثلاثة اضعاف الكفاءة ببعض التحسينات العملية تضاعف هامش النقل |
Evet, pekala, dinle Daha ileri gitmeden önce basına açıklama yapılacak mı karar vermeliyiz? | Open Subtitles | نعم ، قبل ان نذهب ابعد من هذا سيكون لدينا اتخاذ القرار بالنسبه لنشر المعلومات فى الصحف |
Güneşin gezegenlerin çok ötesine uzanan bir alanı var. ve dünyanın manyetik alanı bizi güneşten koruyor. | TED | للشمس مجال هائل يمتد الى ابعد من الكواكب. والحقل المغناطيسي للأرض يحمينا من الشمس. |
Ama güneşimizde öteye, daha uzak yıldızlara baktığımızda tüm insanlık evriminde zamanda çok daha gerilere ulaşıyoruz. | Open Subtitles | لكن عندما ننظر الى ما هو ابعد من شمسنا الى نجوم تبعد اكثر من ذلك فسوف نعود في الزمن الى الوراء متجاوزين زمن تطور الانسان بكامله |
Bir hipotezle başladım, bilinen parçacıkların evrenin keşfettiğimiz sınırlarının ötesinde bile var olan tek parçacıklar olduğu hipotezinden. | TED | بدأت بافتراض, أن الجسيمات المعروفة هي كل موجودة في الكون, حتى ابعد من المجال الذي استكشفناه حتى الان. |
Cenobitler bana sınırlarında ötesinde bir deneyim yaşattı. | Open Subtitles | السينوبايت اعطوني تجربة ابعد من كل الحدود |
Hekimimiz yok Majesteleri. Anlayışımızın ötesinde bir durum. | Open Subtitles | ليسَ لدينا طبيب نفسي ، سيدي هذا ابعد من فهمنا |
Sizi rüyalarınızın da ötesinde zengin edeceğime ve size güç vereceğime sıradan insanlardan üstün kılacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | لقد اقسمت ان اجعلكم اثرياء ابعد من عنان السماء وامنحكم القوة ابعد من رجل طبيعى مجرد |
Ve sen gerçek bir abininde ötesinde bir abi oldun benim için. | Open Subtitles | وكنت مثل اوبا حقيقي اوبا ابعد من الحقيقة . |
Müzik üzerine eğitim alıyordum, o da öğrenciydi, ...ama daha ileri götüremedim. | Open Subtitles | كنت ادرس التأليف و كانت هي طالبة و لكنني لم أأخذ الموضوع ابعد من ذلك |
Gemi daha ileri gidemez çünkü sığlıklar yüzünden karaya oturabilir. | Open Subtitles | لايمكن للمركب ان يذهب ابعد من ذلك لان الاعماق الضحلة قد تتسب بجنوحه |
Daha ileri gitmeden önce bir şeyi çok iyi bilmen gerekiyor. | Open Subtitles | قبل ان نمضي ابعد من هذا اريدك ان تفهم هذا |
Fakat sorun şu ki Güney Çin'de sınırların ötesine kadar taşan bu yasadışı ürünleri tüketen insan sayısının çok olması sadece Çin'deki değil diğer ülkelerdeki doğal hayatın da yok olmasına katkıda bulunuyor. | Open Subtitles | المشكلة بأن هناك العديد من الناس ياكلون الغذاء البري ، سلسلة التجهيز الغير شرعية تمتد الى ابعد من حدودها، |
Bunun daha da ötesine gidebilirsiniz. | TED | لكن تستطيع الذهاب ابعد من ذاك |