"ابنتكَ" - Traduction Arabe en Turc

    • Kızın
        
    • Kızını
        
    • kızının
        
    • Kızınız
        
    • kızınızın
        
    • kızınızı
        
    • kızınla
        
    • kızınızla
        
    Domuz yetiştiricilerinden her zaman hoşlanmışımdır. Kızın, dans provasında. Open Subtitles لطالما أحببت مزارعي الخنازير من ريو تِنتو ابنتكَ في إعادة للرقص
    Kızın içerde. Neden girip konuşmuyorsun onunla? Open Subtitles ابنتكَ بالداخل، لم لا تدخل وتسلّم عليها؟
    Kızını şikâyet etmene biz alıştık da sen bıkmadın mı? Open Subtitles لقد إعتدنا أن نسمع شكواكَ عن ابنتكَ هل سئمتَ منها؟
    Yıllardır seni tanıyorum ama biricik Kızını bir kez olsun görmedim. Open Subtitles لقد تعرفت عليكَ منذُ عقود ولم أرى وجه ابنتكَ العزيزة أبدًا.
    Dert edecek bir şey yok, dostum. kızının emin ellerde olduğunun garantisini veririm. Open Subtitles بإمكانك أنْ توفّر عناءك يا صاح أؤكّد لك أنّ ابنتكَ في أيدٍ أمينة
    Kızınız kanunsuzu aradığında, konuştukları her kelimeyi duyabileceğiz. Open Subtitles عندما تهاتف ابنتكَ الحارس الليليّ مُجددًا، فسنتمكّن من سماع كل كلمة.
    kızınızın yazdığı bir makale bir adamın blogunda yer almış. Open Subtitles قامت ابنتكَ بكتابتها حول بعض مدونات رجال.
    Öleceksin ama sen öldüğünde, Kızın daha iyi durumda olacak. Open Subtitles سوف تموت لكن ابنتكَ ستكون بحالٍ أفضل بعدما ترحل
    Onunla anlaşmanı bozdun. Kızın iyi, sen iyileşiyorsun. Open Subtitles لقد أخليتَ باتفاقكَ معه، فتحسّنت ابنتكَ وتحسّنت حالتكَ
    Kızın acı çekmediğinde çok huzurlu oluyor. Open Subtitles ابنتكَ وادعةٌ للغاية عندما لا تكون متألّمةً.
    Bak, bu adamı yakalamamı sağla ben de küçük Kızın görebilmen için elimden gelen her şeyi yapayım. Open Subtitles انظر، ساعدني في القبضِ على هذا الرّجل، وسأفعل ما بوسعي كي أُرجعكَ إلى المنزل وكي ترى ابنتكَ الصّغيرة.
    - Bay Belhatchett... - Kendi iyiliğin için sorumlu davranamıyorsan bunu Kızın için yap. Open Subtitles إن لم تستقم لمصلحتك الشخصية، فاستقم من أجل ابنتكَ.
    Elizabeth'in elinde küçük Kızın var şimdi değil mi? Open Subtitles والان اليزابيث لديها ابنتكَ الصغيره اليس كذلك ؟
    Kızını geri almak istiyorsan benimle işbirliği yapacaksın. Open Subtitles إذا أردتَ إستعادة ابنتكَ عليكَ أن تتعاون معي
    Zaten karını kaybettin. Kızını da mı kaybetmek istiyorsun? Open Subtitles لقد خسرتَ بالفعل زوجتكَ هل تريد أن تخسر ابنتكَ أيضاً؟
    İnsanların yerine Kızını seçmen yapman gereken doğru şeydi. Open Subtitles تفضيلُ ابنتكَ على البشر هو الخيارُ الصائب.
    Tabii, bugün kızının üzerine bir meteor düşerse yüzüme yumurta atabilirler. Open Subtitles بالطبع لو أصيبت ابنتكَ بحجر نيزكيّ اليوم فسأشعر بالحرج الشديد
    kızının, daha doğrusu bu mucizenin nasıl gerçekleştiğini yarı Ziyaretçi, yarı insan ilk melez bebeğin nasıl doğduğunu öğrenmeye çalışıyordum. Open Subtitles أردتُ معرفةَ كيفَ أصبحتْ ابنتكَ معجزةً. كونها أوّلُ هجينٍ يولدُ بين انسانٍ و زائر.
    Aynen kızının da alabileceği gibi sen de saadetime sahip olabilirsin. Open Subtitles يمكنكَ استقبالُ نعمتي، و ابنتكَ كذلك. أستطيعُ تخفيفَ معاناتها.
    Çok güzel bir Kızınız olduğundan bahsetmiş miydim efendim? Open Subtitles هل ذكرت يا سيّدي كم هي جميلة ابنتكَ
    Yani, eğer eğer biri oğlunuzu öldürse, kızınızın kafa derisini yüzse ve karınıza tecavüz etse? Open Subtitles أعني، ماذا لو... لو شخص ما... قتل ابنكَ وأخذ فروة رأس ابنتكَ واغتصب زوجتكَ؟
    Bu adamı yakalamak için elinden geleni ardına koymadığınızı biliyorum, dedektif ama öz kızınızı yem olarak kullanmak acayip duygusuz geldi bana. Open Subtitles أعلم أنّكَ أقسمت على تسليم ذلك الرجل للعدالة أيُّها المتحرّي.. لكن استخدام ابنتكَ طُعمًا، هو أمر مجرّد من الأحاسيس.
    senin kızınla benim yeğenim müthiş bir çift oluyorlar, öyle değil mi? Open Subtitles إنّ ابنتكَ و ابن أخي يشكلان زوجين مدهشين , ألا تظن ذلك ؟
    kızınızla evlenme onuruna sahip olabilir miyim? Open Subtitles هل تعطيني شرف قبولك زواجي من ابنتكَ ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus