Dört yıldır buradayım millet bana hala babasının kızı diyor. | Open Subtitles | أنا هنا منذ اربع سنوات والناس مازالوا ينادوني ابنه ابيها |
Eğer o kızın kalbini kırmasaydım, babasının seçtiği damat ile evlenmeye asla razı olmazdı. | Open Subtitles | لهى لن تتزوج الرجل الذى اختارة ابيها لها. |
babasının görüş alanından çıkar çıkmaz kısa etekler. | Open Subtitles | وتلبس التنورة القصيرة بمجرد بُعدها عن ناظر ابيها |
Belki de on altıncı yaşgününde babası midilli almadığı için çok bozulmuş kız toplantılarında kurumuş karının tekisin. | Open Subtitles | ربما انتي مجرد فتاه تائه في نادي للنساء تريد العوده الي ابيها لان احدا لم يدفع مهرها عندما اصبحت في السادسه عشر |
Annemin babası bir beyazmış Yerli Dostları'na söylemek yok ama. | Open Subtitles | ابيها كان رجل ابيض لاتخبري جمعية اصداقاء الهنود |
Öyle olsa bile, ya eski sevgilisinden, ya abisinden, ya da Babasından bulmuştur. | Open Subtitles | إذا كان كذلك، فقد حصلت عليه من صديقها السابق ، اخيها ، ابيها |
Lavabodaki takdim edilen fırlama kızlardan duyduğum kadarıyla, babasıyla Serena'nın evlenmesini engellemeye çalışıyormuş. | Open Subtitles | مما سمعت من البنات في الحمام انها تريد انهاء علاقه ابيها بسرينا |
Connecticut'a gitmek Trish Davenpot dosyası üzerinde çalışmak ve fidye ödemesine babasını hazırlamak için 9 saatimiz var. | Open Subtitles | هذا يعطينا اقل من تسع ساعات للوصول الى كونيكتيكت افتحوا ملفا لتريش دفنبورت و قوموا باعداد ابيها لايصال الفدية |
Bir keresinde babasının arabasında tanıdığım bir çocukla yapıyordu. | Open Subtitles | تلك المره, كانت تمارس علاقه مع احدى الفتيان في سياره ابيها |
O zamana kadar babasının evinden kocasının evine giden bir kızın yeni bir hayatı olacağını hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | الوقت ذلك حتى تعلمت لقد زوجها بيت الى ابيها بيت من تذهب فتاه اى ان الجديده حياتها هذه وتصبح |
Şu an babasının avukatı ile beraber, transfer edilmeden önce onu görebileceği en uygun zamanı bulamaya çalışıyor. | Open Subtitles | انها مع محامي ابيها الان تحاول ان تكتشف افضل وقت لها لكي تزور ابيها في السجن , قبل ان يتم نقله |
Hayatıyla, babasının ölümüyle ilgili doğrudan sorular içeren bir mektuptu. | Open Subtitles | رسالة احتوت على اسئلة مباشرة عن حياتها ومقتل ابيها |
Bilirsin, babasının kızı, yani çiğneyemeyeceğim tek kural bu. | Open Subtitles | كما تعلمين انها فتاة ابيها , هذة قاعدة لا استطيع كسرها |
İki kez evlenmiş, bir kez boşanmış, iki oğlu olmuş yani hâlâ babasının biricik kızına yer var. | Open Subtitles | تزوج مرتين ,طلق مرة,عنده ولدين لذا هناك ثغرة لفتاة ابيها الصغيرة |
O ve babası bir kaç ay önce taşınmışlar ve ben nerede olduklarını bilmiyorum | Open Subtitles | هى و ابيها انتقلوا من عدة شهور ولا أعرف الى أين |
O babası gibi güçlüdür Bi kaza oldu..silahlı | Open Subtitles | نعم, انها قوية مثل ابيها كانت هناك حادثة كنت انظف مسدسي, وفجأة اطلقت الزناد, انه صديق |
babası öldükten sonra kendimi toparlamam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفروض ان اتولي زمام نفسي بعد وفاة ابيها |
babası normalde konuşmalarımızın çoğunun konusu olmaz. | Open Subtitles | في العاده لا يأتي ابيها في معظم محادثتنا |
Brandy tamamen ama tamamen sorumsuzlaşıyorsun. İyi mal adamım. Kızın babası yargıç... | Open Subtitles | براندي انت كنت تماما بدون اي مسؤولية حسنا ؟ هذا رائع يا صاح , يا رجل ان ابيها قاضي |
Babasından aldığını sanıyoruz ve elbette üçünüz için de endişeliyiz. | Open Subtitles | نعتقد انها اصيبت به من ابيها وبالتأكيد نحن قلقون جدا على ثلاثتكم |
Yoksa Babasından çok nefret eden Geraldine mi? | Open Subtitles | أم جيرالدين, التى كانت تكره ابيها ؟ |
Ne zaman, bir kız, babasıyla ilgili sorunlarını, her önüne gelenle yatarak ve sırılsıklam sarhoş olana kadar içerek halletmek istemeye kalkarsa, biz orada olacağız. | Open Subtitles | أى وقت فتاة تريد حل مشاكل ابيها من خلال الشرب و المعاشرة ... سنكون هناك |
Bay babasını daha iyi tanıyabilir ve ben de biraz mesafe koyabilirim. | Open Subtitles | باي تستطيع أن تتعرف على ابيها وأنا استطيع أن أبقى بعيده. |
- İlaçlar mı beynini yakmış, bilmem ama babasına koşup, ona malafatını gösterdiğini söylemesini istemiyorum. | Open Subtitles | ام ماذا ولكن لا اريدها ان تذهب مسرعة الى ابيها قائلة انك جعلتها ترى اعضائك التناسلية |