"اتأكد ان" - Traduction Arabe en Turc

• emin olmak
• emin olmam
• olduğundan emin
• olduğunu öğrenir
• girmenizi sağlayacağım

Bu bölümün lideri olarak son görevim bunun olduğundan emin olmak olacak.
آخر شيء سأقوم به كرئيسه للقسم هو ان اتأكد ان هذا سيحدث

Fakat emin olmak için gelip seni bulacağım.
ولكن سوف آتي و اجدك قبل هذا اليوم سوف اتأكد ان

Klaus konusunda emin olmam için seni bir kez daha görmem gerekiyordu.
احتجت لأن اراك مرة أخرى حتى اتأكد ان كنت حقا أريد كلآوس

Anlaşma ailemin güvende olduğunu öğrenir öğrenmez seni bırakmamdı.
كان الاتفاق ان اتركك تذهب حالما اتأكد ان عائلتى بأمان

Ancak bununla birlikte ihtiyacınız olan her şeyle içeri girmenizi sağlayacağım.
ولكن على الرغم من هذا انا سوف اتأكد ان تحصل على كل شيء في هذهِ المهمة

Sadece strateji seansımızın doğru gittiğinden emin olmak istedim.
اردت فقط ان اتأكد ان اول استراتجياتكم معاً تكون بالطريقة الصحيحة

Her gece buraya 17.505 kişi geliyor, ve benim görevim de onların iyi vakit geçirdiğinden emin olmak.
يأتي الى هنا كل ليلة 17.505 شخص ووظيفتي أن اتأكد ان يقضوا وقت جيد

Sadece bu işten canlı çıkmasına emin olmak istiyorum.
انا فقط اريد ان اتأكد ان يخرج من هذه حياً

Sadece buğday fabrikası olduğuna emin olmak istedim.
فقط كنت اتأكد ان المصنع خالي من القمح يا رجال

Bu kaltağı sonsuza kadar hapse atacak yeterli kanıtımız olduğundan emin olmak istiyorum.
أريد أن اتأكد ان لدينا ما يكفي لسجن تلك العاهرة للأبد

Sadece hayattaki bazı şeylerden mahrum kalmadığından emin olmak istedim.
اتأكد ان اريد فقط انا تفوت لا انك الحياة في اموراً

Konuşmayla ilgili kafanızda bir soru olmadığından emin olmak istedim.
فقط اردت ان اتأكد ان كان لديك اي سؤال حول الكلمة

Sadece yüzümün erimiş titanyumdan çıktığı bölümü gördüğünüzden emin olmak istedim.
كل الأشياء التي تعرفونها اردت فقط ان اتأكد ان تتمكنوا من مشاهدة الجزئية عندما يخرج وجهي من التيتانيوم المنصهر

Takip edilmediğinden emin olmak zorundaydım.
كنت جالس اتأكد ان احدا لا يتبعك

Ve hepsinden öte, Dean Keaton'un öldüğünden emin olmam gerekiyor.
وفوق كل هذا اريد ان اتأكد ان دين كايتون قد مات

Şu anda, herkesin içkilerini aldığından emin olmam gerek.
حسناً , في الوقت الحالي , عليّ أن اتأكد ان الجميع على طاولة "بيبين" حصلوا على مشروبهم

Bu çocuğu tanımıyorum. Kol gücünün yerinde olduğundan emin olmalıyım.
عليذ ان اتأكد ان لديها النوع الصحيح من شرايين الذراع

Ailemin güvende olduğunu öğrenir öğrenmez teslim olacağım.
سأعود بنفسى حالما اتأكد ان عائلتى بأمان

- Bak, Bauer'ın kızının güvende olduğunu öğrenir öğrenmez açıklama yapacağım.
انظرى ، سوف اخبرهم حينما اتأكد ان ابنه "باور" آمنه