Ve o zaman ben mutfağa gittim, elime bir soyma bıçağı aldım ve evin girişinde bir pozisyon aldım. | TED | عندها اتجهت إلى المطبخ وتناولت سكين تقشير، واتخذت موضع استعداد داخل مدخل البيت. |
Kamptaki çadırına gittim, ve sordum. "Seni öğretmen yapmak istiyorum." | TED | اتجهت صوب خيمته في المخيم، وأخبرته، "أريد أن أجعلك معلما." |
İki yıl önce New Yorker dergisine bir hikâye yazmak için Florida'ya gittim. | Open Subtitles | اتجهت إلى فلوريدا قبل عامين كي اكتب مقالة لمجلة النيويوكر |
Sonra dağda bir tatil köyüne gitmiş ve bol bol alışveriş yapmış. | Open Subtitles | وبعدها اتجهت لمنتجع في الجبال ثم ذهبت للتسوق |
Oraya oyuncu olarak gitmiş. Sonra hayır işlerine girmiş. | Open Subtitles | ذهبت إلى هنالك للعمل كممثلة ثم اتجهت للأعمال الخيرية |
Sonrasında iş dünyasına girdim ve bir hayırsever oldum. Sanırım eğitime yöneldim ve bu alanda değişimler yapmak istedim. | TED | لذلك عندما اتجهت للتجارة وأصبحت سخيًا اعتقد أنّي انجذبت تجاه التعليم وأردت إحداث تغير فيه. |
Görünüşe göre patikayı izliyor. Ama onun yerinde olsaydım kuzeye yönelirdim. | Open Subtitles | يبدو أنه ينزل الطريق لكن اذا كنت مكانه لكنت اتجهت شمالاً |
Vaay. Bütün konuşma durdu. Herkes bana yöneldi. | TED | كل المحادثات توقفت ، كل العيون اتجهت نحوي. |
* Tutuklama kararı şimdi elinde * Çiftliğe gittim, içeri girdim, ve ateş etmeye başladım. | Open Subtitles | اتجهت إلى الحظيرة، وما إن دخلت حتى بدأت الهجوم |
Kamptan döndükten sonra işlerimi bitirmek için direkt kliniğe gittim. | Open Subtitles | عندما عُدنا من المعسكر، اتجهت مباشرة إلى العيادة البيطرية لإنهاء بعض الأعمال. |
Kamptan döndükten sonra işlerimi bitirmek için direkt kliniğe gittim. | Open Subtitles | عندما عُدنا من المعسكر، اتجهت مباشرة إلى العيادة البيطرية لإنهاء بعض الأعمال. |
Peşinden gittim ama köşedeki büyük binaya dönünce kaybettim. | Open Subtitles | لحقتُها ولكنها اتجهت إلى تلك البناية التي على الزاوية |
Kalkıp sessizce yanına gittim ve şöyle dedim: ''Siz de benim gibi hatırlayacak mısınız bunu?'' | TED | لذا اتجهت نحوه وقلت بهدوء، "هل ستتذكر هذا بقدْري؟" |
Ama gelir gelmez, direkt Molly'nin dükkanına gittim. | Open Subtitles | ولكن عندما عدت اتجهت مباشرة لمتجر مولي |
Havaalanı yakınındaki otellerden birine gittim. | Open Subtitles | لذا اتجهت لأحد الفنادق بجانب المطار |
Doğuya gitmiş. Plakasını çok rahat görebiliriz. | Open Subtitles | اتجهت شرقاً ، هناك لمعان على لوحة سيارتها |
Silah satıcıları güneye gitmiş ve birbirine düşmüşler. | Open Subtitles | يبدو ان صفقة الاسلحة اتجهت جنوباً وحدث نزاع بينهم |
Düşünsenize, bira varken ben gidip beyinsizce tarikata girdim. | Open Subtitles | لاعتقادك، اتجهت لتلك الطائفة بسببالسعادةالجامحة، لحصولي على الجعة طوال الوقت |
Görünüşe göre patikayı izliyor. Ama onun yerinde olsaydım kuzeye yönelirdim. | Open Subtitles | يبدو أنه ينزل الطريق لكن اذا كنت مكانه لكنت اتجهت شمالاً |
Önce Hindistan'a yayıldı... sonra doğuya, Çin'e doğru ilerledi... ardından batıya, Afganistan ve İran'a yöneldi. | Open Subtitles | اولا انتقلت الى الهندستان ثم تحركت شرقا الى الصين ثم اتجهت غربا الى افغانستان و فارس |