Ortak tek yanımız Kızlar Birleştirildi'ydi ve o da artık geçmişte kaldı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد المشترك بيننا هو اتحاد الفتيات وهذا أصبح من الماضي |
Kızlar Birleştirildi programına çok çalıştım ve şimdiki evime geri dönebildim. | Open Subtitles | لقد عملت هنا في البرنامج هنا في اتحاد الفتيات بكل جهد وكنت قادرة على الرجوع لمنزلي الحالي |
Kızlar Birleştirildi bir yere gitmiyor değil mi? | Open Subtitles | ولكن اتحاد الفتيات, لن يختفي, صحيح؟ |
Kızlar Birliğinde birden sen ortaya çıktın ve uzaklaştırma emrini çıkarttırtan sendin. | Open Subtitles | كنت الشخص الذي حضر اتحاد الفتيات و حصلت لنفسك على أمر بعدم الاقتراب |
Kızlar Birliği'ndeki herkesle konuşmuş. | Open Subtitles | وقد تحدثت مع الجميع في اتحاد الفتيات |
Evet, çok şanslısın, Stef'in seni Kızlar Birliğine yerleştirdiği için. | Open Subtitles | نعم, أنت محظوظة حقاً أن (ستيف) أدخلتك في اتحاد الفتيات |
Carmen, Kızlar Birliğindeyken, Brandon'la görüştüğümü biliyordu. | Open Subtitles | علمت (كارمن) بعلاقتي مع (براندون) أثناء إقامتي في (اتحاد الفتيات) |
Kızlar Birliğindeki kızların sana saldırması değil bu. | Open Subtitles | والأمر ليس مثل حين تنفعل فتيات اتحاد الفتيات |
Zaten Callie'nin Kızlar Birleştirildi'de kaldığı sürece biriyle çıkması yasak. | Open Subtitles | وعلى أية حال, ليس مسموحاً لـ(كالي) بالمواعدة طالما أنها في اتحاد الفتيات, لذا.. |
Özellikle de Kızlar Birleştirildi'ye. | Open Subtitles | خاصة (اتحاد الفتيات) و، أعتقد فقط أن (روبرت) |
- Bak kim Kızlar Birleştirildi'ye döndü. | Open Subtitles | -انظروا لمن عاد لـ"اتحاد الفتيات " |
18 yaşına gelene kadar Kızlar Birleştirildi'de kalabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك العيش في (اتحاد الفتيات) حتى تصبحي بعمر 18 |
Michelle, Kızlar Birleştirildi'den birkaç kişi getirecek. | Open Subtitles | (ميشيل) ستحضر البعض من اتحاد الفتيات |
- Kızlar Birleştirildi'deyim. | Open Subtitles | ) -في منزل "اتحاد الفتيات " |
Kızlar Birliğinde bir süre kalmıştım. | Open Subtitles | لقد كنت في "اتحاد الفتيات" لبعض الوقت |
Callie, Kızlar Birliğinde bir durum varmış üzgünüm ama gitmeliyiz. | Open Subtitles | (كالي), هنالك أمر في اتحاد الفتيات أنا آسفة, ولكن علينا الذهاب |
Kızlar Birliğinde kalıyordun. | Open Subtitles | كنت تمكثين في اتحاد الفتيات |
Ne bileyim işte, işinde ne kadar iyi olduğunu, ...ve burada Kızlar Birliği'nde yaptığın herşeyi. | Open Subtitles | لا أدري. مدى جودة عملك هنا في "اتحاد الفتيات"، و كل ما تقدمينه هنا |
Öğle yemeğinde Kızlar Birliğine, Daphne ile konuşmaya gideceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى (اتحاد الفتيات) عند طعام الغداء للتحدث إلى (دافني) |
Kızlar Birliğindeyken bizim bu kadar hava atabildiğimizi hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر أننا تعاملنا باحترام مع بعضنا أثناء اقامتنا في (اتحاد الفتيات) |
Elbette Brooke, hemen medyayı uyaralım Kızlar Birliğindeki korkunç şeyler için. | Open Subtitles | بكل حسن نية يا (بروك), قومي بتنبيه الإعلام على الفظائع التي تحدث هنا في اتحاد الفتيات |