onu aradım ve dedim ki, “Dinle, bir yarış koştum ve kazandım ve | TED | لقد اتصلت به وقلت له: اسمعني، لقد ركضت في اول سباقاتي وفزت و.. |
İlanı verenin bu işte yeni olduğunu düşündüm, faturalarımı ödemek için paraya ihtiyacım olduğundan, onu aradım ve buluştuk. | Open Subtitles | لذلك اعتقدت انه جديد فى هذا المجال وحيث انى كنت فى حاجة للمال لدفع الفواتير اتصلت به ودعوته ليأتى |
Üvey kardeşinden söz etmişken, Onu aradın mı? | Open Subtitles | بالتكلم عن الاخ الغير الشقيق .. هل اتصلت به ؟ |
onu arayıp polislerin burada olduğunu söylediğimde hemen telefonu kapattı. | Open Subtitles | عندما اتصلت به وأخبرته أن الشرطة هنا، اقفل السماعة فورا |
Zenci blöf yapıyor. Kız onu aramış olamaz. | Open Subtitles | الزنجي يخدعنا يستحيل أن تكون قد اتصلت به |
Kulübeye ilk girdiğinde aradığın numarayı dene. | Open Subtitles | حاول بالرقم الذي اتصلت به عندما دخلت الكشك أولا |
onu aradım ve çatı arasında bir yarasanın olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أنا اتصلت به وأخبرَته كَانَ عِنْدي مضرب في غرفتي العلويةِ. |
Doktor Aaron'un o makalesini gördüm ve onu aradım. | Open Subtitles | لقد قرأت مقالا عن دكتور أهارون وقد اتصلت به |
Eve geldim Stella'nın yerinde olmadığını görünce onu aradım. | Open Subtitles | اتصلت به عندما وَصلتُ إلى البيت وستيلا لم تكن هناك. |
Evet, ama ben onu aradım. Iptal ediyor. O restoran çağırdı. | Open Subtitles | أجل لكننى اتصلت به ، هذا هو الالغاء انما هو اتصل بالمطعم |
Maçtan önce kafeye uğramam gerekiyor... yanlız kalmanı istemedim, ve onu aradım. | Open Subtitles | علي انا اذهب الى المقهى .. قبل المباراة ولم اردك ان تكوني وحدك لذا اتصلت به |
onu aradım çünkü o bunu nasıl yeneceğini biliyordu. | Open Subtitles | اتصلت به لأنني أعلم بأنه قد تخلص من تلك العادة |
- İki gün önce iş için Onu aradın mı? | Open Subtitles | هل اتصلت به وعرضت عليه عمل قبل يومان ؟ |
Olamaz. Onu aradın. | Open Subtitles | لا أنت اتصلت به |
- Onu aradın mı? - Menajerine ulaştım. | Open Subtitles | هل اتصلت به لقد وصلت الى عمليه - |
onu arayıp ağır silah temin edebilecek bir arkadaşım olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد اتصلت به فعلاً أخبرته أن عندي صديق يبيع أسلحة ثقيلة |
TV rehberinde gördüm, onu arayıp izlememesini söyledim. | Open Subtitles | رايته في دليل البرامج .. اتصلت به اخبرته ان يتأكد ان لا يشاهده.. |
onu aramış ve bazı sorunları olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | لذا اتصلت به لأنه في القوات الخاصّة |
Kulübeye ilk girdiğinde aradığın numarayı dene. | Open Subtitles | حاول بالرقم الذي اتصلت به عندما دخلت الكشك أولا |
Görünüşe göre kız arkadaşı onu aradı ve sarışın feminist bir lezbiyen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يبدو ان حبيبته اتصلت به و اخبرته انها ستصبح سحاقيّة في ليليث |
Bunun yerine, onu aradım. Onu azarladım. | Open Subtitles | لذلك, بدلاً من هذا اتصلت به تشجارت معه |
Sen En son Aradığınız numarayı l idi. Yani sadece... | Open Subtitles | و أنت كنت الرقم الأخير .. الذي اتصلت به ، لذا إنه فقط |
O sırada parası yetmedi. Ev, tekrar satılığa çıkınca onu aradınız. | Open Subtitles | ولم أتحمل ذلك، آه اتصلت به عندما كان عائدا إلى السوق |
Geçen sene, tatilde eve gittiğinde onu aramıştım. | Open Subtitles | عندما سافر العام الماضي إلى منزل عائلته في العيد، اتصلت به |