"اتضور" - Traduction Arabe en Turc

    • ölüyorum
        
    • açım
        
    • Karnım
        
    • kazınıyor
        
    • ölüyordum
        
    Açlıktan ölüyorum. Bir Snap Dog satıcısı var şurada. Paran var mı? Open Subtitles انا اتضور جوعا هناك عربه هوت دوج هل لديك ايه نقود؟
    Açlıktan ölüyorum. Open Subtitles لماذا لا تذهبى وتحضرى لى شيئا لأكله انا اتضور جوعا
    Bu Zarar-ziyan konuşması olabilir ama ben açlıktan ölüyorum. Open Subtitles ربما بسبب ما فقدته من دماء .. لكني اتضور جوعاً
    Almamalıyım ama uzun süredir açım. Open Subtitles لا يـنبـغي أن آخـذها لـكني اتضور جوعا منذ فـترة طـويلة
    Karnım zil çalıyor. Open Subtitles اتعلمين ، انا اتضور جوعا هل لديكي مانع اذا ذهبنا للمنزل ؟
    Bak bakalım menü bulacak mısın. Midem kazınıyor. Open Subtitles انظري اذا كان هناك مطعما قريبا، فأنا اتضور من الجوع
    Kapalı olmadığına sevindim. Açlıktan ölüyordum. Open Subtitles . سعيدة لأنه ليس كذالك , كنت اتضور جوعاً
    Harika, açlıktan ölüyorum. Baharatlı sosu da aldın mı? Open Subtitles رائع انا اتضور جوعاً هل احضرت الصوص الحار ؟
    Buzdolabında düzgün bir şeyler var mı yoksa o ibnelere has diyet ürünlerinden mi var. Açlıktan ölüyorum. Open Subtitles ايوجد اي شئ يمكن اكله في الثلاجه ام يوجد فقط طعام خالي من الكربوهيدرات للشواذ لأني اتضور جوعا
    Sen de gördün. Haydi eve gidelim, açlıktan ölüyorum, eve gidelim... Open Subtitles لقد رأيتيه دعينا نعود للبيت أنني اتضور جوعاً هيا دعينا نعود للبيت
    - Garson, burada açlıktan ölüyorum! - Kesinlikle sabırsızdı. Open Subtitles ايها النادل , انا اتضور جوعا , هنا كان عديم الصبر تماما
    Bitirsek artık. ölüyorum açlıktan. Ve bu akşam ki TV röportajından önce pedikürüm bitmiş olsun istiyorum. Open Subtitles ايمكننا ان ننهي الامر وحسب , انا اتضور جوعا واريد ان انهي تجميل اظافري قبل تلك
    Açlıktan ölüyorum. Artı burası tüylerimi ürpertiyor. Open Subtitles انا اتضور جوعاً ، اضافة الى ذلك هذا المكان يصيبني بالغثيان
    Açlıktan ölüyorum ve kendimi kontrol edemeyebilirim. Open Subtitles انا اتضور جوعا و ربما لا استطيع السيطر على نفسي.
    Hiçbir şey yapmama izin vermiyorsun ve çok açım. Open Subtitles أنت لا تسمح لي بفعل أيه شئ وانا اتضور جوعاً
    Çok açım, kurabiye var mı? Open Subtitles حسنا أنا اتضور جوعا هل يمكنني ان أحظى ببعض الكعك؟
    Çok açım. Sana yemek ısmarlayabilir miyim? Open Subtitles انا اتضور جوعا هل يمكن ان اطبخ لكِ العشاء ؟
    Yolda balık ekmekçide duralım mı? Karnım çok aç. Open Subtitles هل يمكننا ان نتوقف عند المطعم فى طريقنا انى اتضور جوعا
    Kardeşim doğurduğu zaman saatler sürmüştü ve Karnım bayağı bir acıkmıştı ve ben de o yüzden... Open Subtitles عندما ولدت اختي كانت بمثابة ساعات وانا كنتُ اتضور جوعاً لذلك، تعرفان،انا كنتُفقط..
    -Midem kazınıyor. Open Subtitles انا اتضور جوع. هل لدينا اي شي?
    Midem kazınıyor. Open Subtitles فأنا اتضور جوعاً
    Ve incirlerden hangisini seçeceğime bir türlü karar veremediğim için açlıktan ölüyordum. Open Subtitles اتضور جوعا حتى الموت فقط لأني لم استطع اخذ قرار اي من التين اختار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus