Son 18 ayda, bu şirketlerden 40 tanesi ile onların tedarik zincirinde beraber çalışma yapma anlaşmaları imzaladık. | TED | وفي الثمان عشرة شهر المنصرمة، وقعنا اتفاقيات مع أربعين من هذه الشركات المئة لنبدأ العمل معهم على سلسلة إنتاجهم. |
Gizlilik anlaşmaları olmadan şirket bütünlüğünün sağlanabileceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | بدون اتفاقيات السرية لقد كنت آخذ مرتبا جيدا |
İşgücümüzü uydursak ve onlar yerine satış elemanı alsak da bu tarz bir Hizmet Seviyesi anlaşması oldukça karmaşıktır. | Open Subtitles | حتى لو ظبطنا قوة العمل لدينا و عيّنا فريق مبيعات بدلا منهم اتفاقيات مستوى الخدمة التي هي معقدة جدا |
Kyoto Protokolü ve Paris anlaşması gibi uluslararası anlaşmalardan ülkelerin kendilerini çekişine şahit olduk, ayrıca endüstrilerin salınım azaltma hedeflerine ulaşamadığını da gördük. | TED | ونراه جليًا عندما تنسحب الدول من اتفاقيات المناخ الدولية مثل بروتوكول كيوتو واتفاق باريس، ونراه عندما تفشل المصانع في الإيفاء بالتزاماتها بخفض انبعاتاتها |
çalışma alanı bulaşma protokolleri, pozitifli hasta laboratuarları araştırmaları, iğne uçlarına tepkileri de içeren kan alım prosedürleri. | Open Subtitles | اتفاقيات لتلوث مكان العمل متابعات المرضى بالمختبرات إيجابية إجراءات سحب الدم التي تتضمن الردود عن الأبر الملتصقة |
Yıldız Geçit sisteminde bu türlü durumların oluşmaması için solucan deliği bağlantısını önleyen, bazı güvenlik protokolleri var. | Open Subtitles | هناك اتفاقيات أمان "فى الأماكن التى بها نظام بوابة" تسار جيت لمنع الأتصالات بتلك الثقوب التى تؤدى إلى مثل تلك الأحداث |
Onunla ben Almanya ile aktüalite filmleri alışverişleri için anlaşmalar imzalıyoruz. | Open Subtitles | هو وأنا ، عن التوقيع على اتفاقيات نشرة إخبارية التبادلات مع الألمان. |
Gizlilik anlaşmaları olmadan şirket bütünlüğünün sağlanabileceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك يمكنك الحفاظ على تماسك الشركة بدون اتفاقيات السرية |
Satın alma anlaşmaları perakende kiralama, arazi kiralama, endüstriyel kiralama. | Open Subtitles | اتفاقيات شراء إيجارات التجزئة ، إيجارات الأرض الإيجارات الصناعية |
Bazen mutabakat veya ateşkes anlaşmaları ya da arabulucular bu süreçte rol oynar. | TED | وفي نفس الوقت هناك تسويات بين الاطراف المتنازعة او اتفاقيات ايقاف اطلاق النار او ان قوات حفظ السلام قد انتشرت في المنطقة |
CBS'in gizlilik anlaşmaları yok mu, Bay Bergman? | Open Subtitles | ألا يوجد في (سي بي اس) اتفاقيات سرية يا سيد (بيرجمان)؟ |
CBS'in gizlilik anlaşmaları yok mu? | Open Subtitles | ألا يوجد في (سي بي اس) اتفاقيات سرية يا سيد (بيرجمان)؟ |
Mattie, bu konuları tamamen bana bırakmanızı ya da en azından bu tür anlaşmaları yapmadan önce bana danışma nezaketini göstermiş olmanızı dilerdim. | Open Subtitles | "ماتي)، آمل أن تتركي لي) المسؤولية الكاملة عن تلك الشؤون "أو على الأقل استشارتي قبل خوض هكذا اتفاقيات. |
Düzinelerce gizlilik anlaşması imzaladım, o yüzden aramızda kalmalı. | Open Subtitles | حسنا أنا وقعت الكثير من اتفاقيات عدم الكشف لذلك هذا بيننا |
Yaptığımız evlilik anlaşması bozulmalı. | Open Subtitles | حسنا، اتفاقيات الزواج وُضِعت ليتم كسرها. |
Belki Jessica ile bu kiracının sözlü anlaşması vardı. | Open Subtitles | ربما جيسكا لديها اتفاقيات مع هذه الايجارات |
Fırlatma protokolleri başlatıldı mı? | Open Subtitles | هل بدأت اتفاقيات الانطلاق؟ |
Aynı zamanda salgının kaynağında ve Amerika'da daha fazla yolcu arama protokolleri üzerinde çalışacağız. | Open Subtitles | "ونحن أيضاً سنعمل على... "اتفاقيات للقيام بــ... . |
Aynı zamanda salgının kaynağında ve Amerika'da daha fazla yolcu arama protokolleri üzerinde çalışacağız. | Open Subtitles | "ونحن أيضاً سنعمل على... "اتفاقيات للقيام بــ... . |
Yalnız çalışabilirsiniz, ama diğer casusluk kurumlarıyla anlaşmalar vardır. | Open Subtitles | يمكنك العمل لوحدك, لكن لديك اتفاقيات مع وكالات تجسس أخرى |
Bir kanıt bulsunlar diye dünyanın her tarafına casuslar gönderdim karanlık odalarda anlaşmalar, holding içinde holdingler. | Open Subtitles | أرسلت عملاء عبر العالم يتبعون مسار الورق الرسمي اتفاقيات تحت الطاولة شركات تبتلع شركات |
Geç teslimi kabul ettiğimiz anlaşmalar yaptık. anlaşmalar. | Open Subtitles | كان لدينا اتفاقيات تسمح بتأخر التسليم |