Ama Atlantic, plaklarımdan çok iyi paralar kazandı, öyle değil mi? | Open Subtitles | لكن اتلانتيك كسبت أموالاً طائلة من اسطواناتي ، أليس كذلك ؟ |
Prenses Obongo, Atlantic City'deki evlerimizden birini satın almak istiyor. | Open Subtitles | الأميرة "أوبونجو" تريد شراء واحد من بيوتنا في اتلانتيك سيتي |
Tabi Atlantic City'deki ev burası gibi değil. | Open Subtitles | المنزل في اتلانتيك سيتي ليس باذخاً بالطبع |
Yayına çıkarız. 48 saat içerisinde hikâye geri çekilir ve beraberinde ACN'i de alaşağı eder. | Open Subtitles | نحن ذاهبون على الهواء. لقد اخذت 48 ساعة القصة لكي تتراجع و معها شبكة اتلانتيك التليفزيونيه |
Dün geceki ACN Bildiriyor'dan bir bölüm daha izlediniz. | Open Subtitles | هذا كان مقطع من تقرير الليلة السابقة لشبكة اتلانتيك |
Bu, ACN'de staja başladığı ilk gün bana gönderdiği resim. | Open Subtitles | و تلك صورة ارسلها لي لأول يوم من تدريبه في شبكة اتلانتيك |
Atlantic City'deki evlerimizden birini satın alacağınızı söyledi. | Open Subtitles | إنك تريدين شراء واحد من بيوتنا في اتلانتيك سيتي |
Atlantic City'de üstsüz dans eden de ben değilim! | Open Subtitles | لست التي رقصت بلا صدرية في اتلانتيك سيتي |
Ayrıca fark ettim ki çok fazla şeyi ayrı olarak yaparsak Atlantic City'ye giden bir otobüsün içine tıkılıp sıcak çarpması geçiren bir kadının çeyrekliklerini çalar hale gelebiliriz. | Open Subtitles | بالأضافة اننى ادركت انكِ اذا فعلت اشياء كثيرة منفصلة يمكن ان ينتهى بك الامر على حافلة متجهة الى مدينة اتلانتيك و تسرقين الارباع من سيدة عجوز اصابتها ضربة شمس |
Amerikan Romatoloji Derneği Cumartesi 9:00'da Atlantic City'de konuşma yapmanı istiyor. | Open Subtitles | الرابطة الاميركية لامراض الروماتيزم تريد منك ان تتحدث 9 مساء يوم السبت في اتلانتيك سيتي |
Bence Atlantic City'e gitmesi için House'a izin vermelisin. | Open Subtitles | اظن انه يجب ان تعطي هاوس الاذن للذهاب الى اتلانتيك سيتي |
Vergi kayitlarina göre su an Atlantic City'deki bir kulüpte çalisiyor. | Open Subtitles | تظهر سجلات الضرائب انها تعمل حاليا في ناد , في اتلانتيك سيتي |
Atlantic City'ye birini gönder. | Open Subtitles | حسنٌ , أرسلي شخصاً ما إلى مدينة اتلانتيك |
Eugene bazen Atlantic City'e kaçar, bir seferinde Vegas'a kaçmıştı ama hep arar ve hiç birkaç günden fazla da kalmazdı. | Open Subtitles | يوجين يختفي أحيانا ل اتلانتيك سيتي ، مرة واحدة ل لاس ، لكنه يدعو دائما ، وانه أبدا ذهب لأكثر من بضعة أيام. |
- Babasıyla Atlantic City'de tanıştım. | Open Subtitles | ذلك صحيح. التقيت والد وري في اتلانتيك سيتي. |
Elliot Hirsch, Sloan Sabbith Terry Smith, ACN Gündüz, ACN. | Open Subtitles | اليوت هريش, سلون سابيث تيري سميث, شبكة اخبار اتلانتيك |
Ama birileri önümüzdeki 6 saat boyunca yayında ACN logosunun yanında ismini ve cismini göstermek suretiyle rezil olmaya dayanmak zorunda. | Open Subtitles | و لكن على احدهم تحمل بلع اذلال الذات من وجود اسمهم , و يواجه الاذاعة جنبا الى شعار شبكة اتلانتيك للست ساعات التالية |
ACN'in Seçim Gecesi yayınının kıdemli yapımcısıyım. | Open Subtitles | انا اكبر منتجي شبكة اتلانتيك , لتغطية ليلة الانتخابات |
"Bu dönemde ACN'in iddialarının asılsız olduğunu kanıtlamak üzere gizli evrakları kamuoyuna sunacağız." | Open Subtitles | في غضون ذلك , سوف نبدأ برفع السرية عن الوثائق لنؤكد خطأ ادعائات شبكة اتلانتيك " |
Jerry, ACN'i bıraktıktan kısa süre sonra Kickstarter'daki bir işe başvurdu. | Open Subtitles | بعد ان ترك (جيري) اتلانتيك بفترة قليلة تقدم لوظيفة في (كيكستارتر) |
- Ve bu arada ACN'in baş sunucusu, deli Cumhuriyetçilerin delilikleri hakkında çok fazla haber yapan bir Cumhuriyetçi. | Open Subtitles | - و بينما نحن الآن في هذا الموضوع المذيع النجم لشبكة (اتلانتيك) هو جمهوري يقضي وقت كبير على الهواء |