| Sen bunu öğrenene ve ailemizin geri kalanı güvende olana kadar durmayacağım. | Open Subtitles | هذا هو عملي وانا لن اتوقف حتى اعرف بأنك وجميع عائلتنا بأمان |
| Gitmesi gereken varsa, hemen gitsin. Bir daha durmayacağım. | Open Subtitles | اي احد اخر يود الذهاب فليفعل فلن اتوقف مرة اخري |
| Bu yüzden bir iç çamaşırı mağazasında Durmamı ister misin? | Open Subtitles | هل تريديني أن اتوقف بالقرب من متجر, لتشتري بعض السراويل |
| Tamam, ben de istediğim şeyi duymadan durmam o halde. | Open Subtitles | حسنا , و انا لن اتوقف حتى أحصل على ما قد جئت من أجله |
| Park etmiyorum. Sadece birkaç dakika Duracağım. | Open Subtitles | لا ، انا انا سوف اتوقف للحظات فقط |
| Bu zulüm de bir nimet oldu, çünkü oğlum hakkında gerçekten nasıl hissettiğimi görmeliydin, onu sevmeyi hiç bırakmadım. | Open Subtitles | كانت تلك القسوة أيضا نعمة, لأنك حصلت على رؤية كيف أشعر حقا تجاه ابني, لم اتوقف عن حبه ابدا. |
| İlk gün ve kocam suları kapattı gelirken karete salonunda Durmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | وزوجي اغلق امدادات الماء لذا اضطريت ان اتوقف في قسم الكاراتيه و.. |
| Bu görevi almak için bir servet harcadım. Ödüllerden vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | ضيعت ثروة للحصول على هذا المنصب ، ولن اتوقف عن عرض المكافآت. |
| Dünyanın en büyük, en parlak, ışık gösterisini yapana kadar da durmayacağım. | Open Subtitles | لن اتوقف حتى يكون لدي اكبر انارة ساطعة بالتاريخ |
| Ollie, o Metropolis için bir tehdit, ve onun kim olduğunu öğrenene kadar durmayacağım. | Open Subtitles | ,اولى,انه تهديد لمتروبوليس وانا لن اتوقف حتى اغرف من هو |
| Eğer benimle eğlenmek için Durmamı istiyorsan tabii olur. | Open Subtitles | لكن إن أردتني أن اتوقف لكي تتمكن من السخرية مني، بالطبع |
| - İyi. bu iyi olurdu. - Durmamı ister misin? | Open Subtitles | انا بخير, لابأس أتريدنى ان اتوقف ؟ |
| Elimdeki şerit metreyi yavaşça çekeceğim ve sende nerede durmam gerektiğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | انا فقط سوف أسحب شريط المقياس هذا وانت تقولين اين اتوقف. |
| - lslıkla çalıp Duracağım. | Open Subtitles | لا تقلقى, لن اتوقف عن التصفير بها . |
| Ben senin için dua etmeyi hiç bırakmadım, ama Tanrı'nın zamanını harcamayı bırakıp, kendin dua etmen lazım. | Open Subtitles | لن اتوقف ابدا وانا اصلي من اجلك ولكن عليك التوقف عن إضاعة الوقت مع الله وصلي من أجل نفسك |
| Durmak istemiyorum ben. | Open Subtitles | لكن , لا اريد أن اتوقف. |
| Şimdi geri döndüğüme ve görevim de güven altına alındığına göre, sen kovulana ve zavallı Glee kulübün de yok olmaya yüz tutana kadar vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | والآن بعد أن عدت وتم تأمين موقفي لن اتوقف حتى تطرد وناديكم الصغير غلي يباد في النسيان. |
| Beni sevip sevmediğini düşünmeden duramıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن اتوقف عن التسائل إن كانت أحبتني أم لا |
| Evet, korkarım ki o kadın Zod'ın önünde diz çökmeden hiçbir şeyi bırakmayacağım. | Open Subtitles | طقطقت عليها بما فيه الكفايه اخشى انني لن استطيع ان اتوقف عن ذلك |
| # Durmayı hiç istemiyorum # | Open Subtitles | ♪ لا اريد ان اتوقف البتة ♪ |
| Kes şunu. Eğer ben batıyorsam sen de benimle batacaksın. Tamam mı? | Open Subtitles | لن اتوقف فإذا كنت سأسقط سأسقطك معي |
| Onu anlamadığımı söylüyordu hayatını nasıl yaşayacağını söylemeyi bırakmamı istiyordu. | Open Subtitles | كما تعرف، هي قالت أننيلاأفهمها، اردت أن اتوقف عن أخبرها كيف تعيش حياتها. |
| Üstat, 20 oldu. Artık bırakayım mı? | Open Subtitles | ايها الفنان,تناولت عشرون قطعة هل اتوقف الان؟ |
| Tabii, ben de komşumun gömleğini çıkararak çimlerini biçmesini izlemeyi bırakacağım. | Open Subtitles | نعم . صحيح . وانا سوف اتوقف عن مشاهدة جاري |
| Artık çocuk değilsin ben de artık sana çocukmuşsun gibi davranmayı bırakmalıyım. | Open Subtitles | أنت لم تعد طفلاً وأنا يجب أن اتوقف أن اعاملك كطفل لذا.. |