Şirketine karşı ciddi önlemler almaya hazırlar. | Open Subtitles | انت تعرف ، انهم على استعداد لاتخاذ اجراءات جادة ضد شركتك |
prosedür, işaretçi. Her zaman yüksek yerleri sağlama al. | Open Subtitles | اجراءات, أيتها المراقبة دائما أمن لك أرضية مرتفعة |
Fazladan ne gibi güvenlik önlemleri alacağız bakanım? | Open Subtitles | ما هي اجراءات الأمن الإضافية التي اتخذناها سيادة الوزير؟ |
Komutadaki ilk üç günümde, en az yarım düzine temel güvenlik protokolünü çiğnedim. | Open Subtitles | انه فى اول ثلاثة ايام لي كقائد, قد خرقت على الاقل نصف دستة من اجراءات الامن الاساسية. |
Tekdüzen Anatomik Kanunu kar amacıyla yapılan insan organ değiş-tokuşunu yasaklar. Kanun organ satışını yasaklar. Boşanma prosedürü kapsamında adil bir değer biçilmesini yasaklamaz ama. | Open Subtitles | القانون لا ييسمح بتحديد ثمن لأي عضو بشري مهدى هذه في حالة البيع لكن ليس في حالة اجراءات الزواج |
Bir nükleer saldırı olayında komut prosedürleri ve NATO denetimini sınayacağız. | Open Subtitles | سوف نختبر اجراءات التحكم والقيادة لحلف الناتو في حالة الهجوم النووي |
Üreme kabiliyetinizi arttırabilecek önlemler almalsınız. | Open Subtitles | ثمة اجراءات يمكنك أن تتخذها لتحسين خصوبتك. |
Bildiğiniz gibi piyasaların iyi durumda olmadığı durumlarda aramızdaki anlaşma, sıra dışı önlemler almamı mümkün kılıyor. | Open Subtitles | كما تعرفوا اتفاقنا يسمح لي بأن أتخذ اجراءات استثنائية حينما لا تعمل الاسواق بطريقة ملائمة |
Ama prosedür hususi trenlerde, ...ya da toplu gezilerde daha farklı oluyordu, falan filan. | Open Subtitles | نعم هذا قطار خاص ولكن الاجراءات ليست مثل... اجراءات قطارات الرحلات الجماعية وخلافه |
Bu karmaşık bir prosedür Lonnie. Sen niye izlemiyorsun? | Open Subtitles | إنها اجراءات معقده لماذا لاتراقب ؟ |
Farklı güvenlik önlemleri alınsaydı, bombalamanın da belki önüne... | Open Subtitles | اليس حقيقي ايضا ياسيدي انه تم اتباع اجراءات امن مختلفة |
Departmanın protokolünü çiğneyerek ortalarda dolaşıyor olmasaydın kurtarılmaya ihtiyacım olmayacaktı. | Open Subtitles | لم اكن احتاج اي انفاذ لو لم تكن تعبث هناك متجاهلاً اجراءات القسم |
Standart polis prosedürü efendim. | Open Subtitles | مجرد اجراءات بوليسية، سيدي عليك أن تقابل محقق الجرائم الجنسية |
Acil bir durum olmadığı sürece açık bir tehlike olmadığı sürece, biz belli kuralları ve prosedürleri izlemek zorundayız Bu ABD anayasasında yer almakta. | Open Subtitles | نحن نطبق اجراءات قانونية حسب الدستور الامريكى |
Muhtemelen sayaç hatasıdır, fakat önlem olarak emniyet tedbirlerini alacağımızdan kemerlerinizi bağlamanız rica olunur. | Open Subtitles | قد تكون مجرد مشكلة فى الصمام و لكن احتياطيا اربطوا الأحزمة بينما سنقوم ببعض اجراءات السلامة |
Güvenlik ve ses yalıtım önlemi aktif hâle getirildi. | Open Subtitles | تم تفعيل اجراءات الحماية وعزل الصوت |
"Meteor yağmuru. Kaçının. | Open Subtitles | وابل من النيازك اتخذ اجراءات المناوره |
Buraya geldim çünkü okuldan ayrılma işlemlerimi yaptırmalıyım. Ayrılmadan önce son bir kez seni görmek istedim, o yüzden buraya gelip bir şansımı deneyeyim dedim. | Open Subtitles | اتيت لأتم اجراءات نقلي من المدرسه، وأردت ان اراك قبل ان اغادر، ياللراحة! |
"Adil Yargılanma Hakkı" işlemlerini tahmin edemeyeceğin kadar çabuk yürütebilirler. | Open Subtitles | يمكنهم التحكم بقرارات المحكمة و اجراءات المحاكمة بطريقة غير مسبوقة |
Yeni cerrahi teknikler geliştirilir, prosedürler yenilenir, uzmanlık seviyeleri artar. | Open Subtitles | تقنياتجراحيةجديدةتتبع, اجراءات تتجددت الخبرة تزداد |
Güvenlik prosedürlerimizi gözden geçirsek belki iyi olacak. | Open Subtitles | لربما توجب علينا مراجعة اجراءات الامن لدينا |
Meksika'da ki annesinin akrabaları onu evlat edinmek için mahkemeye başvurdu. | Open Subtitles | (عائلة والدتها في (المكسيك اتخذوا اجراءات لتبنيها |
O zaman pazartesi sabah ilk iş beni görün ve ben sona erdirme sürecini başlatana kadar, ...kendinizi askıya alınmış kabul edin. | Open Subtitles | اذا تعال لرؤيتي اول شيء يوم الإثنين , واعتبر نفسك موقوفا عن العمل حتى انهي اجراءات انهاء عقدك |