Ona çiçek götürün. Bu onu mutlu eder. | Open Subtitles | خذ لها الزهور ، إنها تحب الزهور ، اجعلها سعيدة |
onu mutlu etmek için benden beslenmesine izin veriyorum ama canım yanıyor, Trick. | Open Subtitles | انا سوف ادعها تتغذى علي في محاولة ان اجعلها سعيدة لكنه مؤلم تريك انه مؤلم |
Onunla ilgilenmek, onu mutlu etmek istiyorum. | Open Subtitles | كما تعرف , اريد ان أهتم بها و أريد ان اجعلها سعيدة |
Ve karımı götürmek istedim çünkü onu seviyorum ve onu mutlu etmek istemiştim. | Open Subtitles | واردت ان اصطحب زوجتي لاني احبها,واردت ان اجعلها سعيدة |
Buraya onu mutlu etmek için gelmedim. | Open Subtitles | ليس انا هنا كي اجعلها سعيدة |
onu mutlu etmeye çalış. | Open Subtitles | اجعلها سعيدة فحسب. أسعدهما. |