Kendisi için seni buraya getirdiğim, ve bir gün seni tanıştıracak olduğum adamın adını. | Open Subtitles | اسم الرجلِ للذي احضرتك هنا من اجلة الذي سَأُقدّمُك اليه يوماً ما |
Tanrıdan bahsederdi ve ve sadece bunun için, onun için her zaman kalbimde yeriniz olacak. | Open Subtitles | وتتحدث عن الرب ولهذا فقط من اجلة سيكون قلبى دائما معة |
- Hayır, hayır, olmaz. Bunu onun için yapmayacaksan rica ediyorum, lütfen, benim için yap. | Open Subtitles | اذا لم تفعليها من اجلة انا ارجوك ان تفعليها من اجلي |
Çünkü para basmak için bir düzen kurup bundan faydalanabiliriz. | Open Subtitles | لاننا يمكننا ان نتداول مطلب مثل هذا الى عملات معدنيه رئيسية هذا ما هوا من اجلة |
Çiftlikte tek başına olduğu için ona acıyorum. | Open Subtitles | اشعر اسفاً من اجلة لقد كان وحيدأ في هذه المزرعة |
Dünya tarihi bu ya..bunun için kimler neleri feda etmiştir düşünsene | Open Subtitles | هذة الاشياء كتاريخ العالم القرية التى نهبت من اجلة القرية التى نهبت من اجلة |
-Jenny boşanma olayı için burdayız | Open Subtitles | اسمعى , امر الطلاق هذا مانحن هنا من اجلة اسمعى , امر الطلاق هذا مانحن هنا من اجلة |
Başka birisi onun için bunu yapmak vardı Tamam, belki Witten. | Open Subtitles | حسناً, اذاً ربما ويتِن كان لدية شخصاً ما ليقوم بالامر من اجلة |
Tabancalı adam: "Çünkü bize bunun için para ödenmiyor. " dedi. | Open Subtitles | الرجل بالمسدس قالَ، "لأن ذلك لَيسَ ما نحن نقبض المال من اجلة |
İnsanlar inançları uğruna ölürler. İnsanlar inançları için öldürürler. | Open Subtitles | الناس تموت من اجلة اتقتل الناس له |
Bu öyküyü onun için yazıyorum. | Open Subtitles | انا اكْتبُ هذه القصّةِ من اجلة |
Seni geri aramamasının tek sebebi, hırsızlık yaptığım için bana kızgın olması ve... | Open Subtitles | لأن السبب الوحيد الذى لم تتصل بك من اجلة -لأنها كانت غاضبة منى بسبب السرقة -أنتظرى |
Yaptığın iş için Guatrau sana minnet borçlu. | Open Subtitles | جرتو ممتن جدا للعمل الذي قمت بة من اجلة |
Yok artık. Figüranlar o iş için değil mi? | Open Subtitles | مستحيل.هذا كان سبب الاستراحات من اجلة. |
Erkekler ise yanıldığınız o yüzde bir için yaşar. | Open Subtitles | لكن ال 1% الخطأ هذا اليوم الذى يعيش الرجل من اجلة |
Hayat bunun için var. | Open Subtitles | هذا ما من اجلة تعيش |
Ona vermek için yerden alıyordum. | Open Subtitles | و انا كنت التقطها من اجلة |
Umarım Taryn'in senin için fazlasıyla ıstıraplı planları vardır. | Open Subtitles | اني ءأمل ان يكون الشيء الذي تريدك من اجلة (تارين) مؤلمٌ جداً. |
Onunu için çok üzülüyorum. | Open Subtitles | انا خائفة جداً من اجلة |
Onun için çok endişeleniyorum. | Open Subtitles | انا قلقة من اجلة |