Bazen insanlar giydiğim kıyafetlere güzel şeyler söylüyorlar ve sanırım Bu hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | بعض الأوقات هناك اشخاص يقولون اشياء جميلة عن طريقة لباسي وانا احب ذلك |
- Sözünüzü esirgemiyorsunuz. Bu hoşuma gider. | Open Subtitles | انت بالتاكيد لا تتكلمين بصراحه انا احب ذلك |
Sessizce oturup her şeyi kendi içinde yaşıyorsun. Öylece konuşmamı bekliyorsun. İşte Bunu seviyorum. | Open Subtitles | انت جالس فحسب صامتآ منتظرنىاناتحدث،أنا احب ذلك . |
Bunu seviyorum. Ben aktörüm. | Open Subtitles | نعم, أنا احب ذلك أنا ممثل |
çok isterdim; ama olmaz. Kar edesim geldi. | Open Subtitles | احب ذلك,لكني لا استطيع انا في رحلة قصيرة .. |
Buna bayıldım Rose, harika bir renk. | Open Subtitles | احب ذلك. هذا جيد. |
Bayanlar ve baylar, bu hiç de şaşırtıcı değil Dünya çapında, insanlar Çin'in ne yaptığını ve söylediğini işaret ediyor. "Bunu sevdim. Bunu istiyorum. | TED | سيداتي سادتي , انها ليست مفاجئة بان الناس حول العالم يشيرون الى ما تقعله الصين و يقولون احب ذلك , و اريد ذلك , |
Şarkıyı söylemeni gerçekten çok isterim. | Open Subtitles | في الواقع احب ذلك اذا كنت انت من تغنيها. |
Bu hoşuma gitmedi. Dur hemen! | Open Subtitles | لا يعني باني يجب ان احب ذلك والان توقف, توقف حالا |
İstifa etmiyorum. Burada herkes bana saygı duyuyor ve Bu hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أنا لن اترك العمل انا أعامل بإحترام هنا وانا احب ذلك |
Tahsilât ve telefon. Bu hoşuma gitti, evet. | Open Subtitles | الدفع والجمع,الرد على الهاتف انا احب ذلك |
Kontrolü kaybetmek üzereyim ve Bu hoşuma gidiyor. Çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | انا على وشك فقدان السيطرة وانا احب ذلك |
...ki bu çok güzel ve Bunu seviyorum. | Open Subtitles | وهو عظيم وانا احب ذلك |
Bunu seviyorum. | Open Subtitles | اووه انا احب ذلك |
Oh, çok isterdim, ama kalıp mülakata hazırlanmalıyım. | Open Subtitles | اوه، احب ذلك لكن اعتقد انه يجب ان ابقى واستعد للمقابله. |
çok isterdim, ama oyunculuk dersim var. Fakat biliyor musun? | Open Subtitles | احب ذلك لكن لدي فصل تمثيل لكن تعلمين؟ |
Buna bayıldım Rose, harika bir renk. | Open Subtitles | احب ذلك. هذا جيد. |
Ne hoş bir ev. Buna bayıldım. | Open Subtitles | كل شيء مهمل احب ذلك |
Nefretle dalga geçmek. Bu çok şirin, Sevdim bunu. | Open Subtitles | اوه , مداعبات سامه هذا رائع , احب ذلك |
Bana katılmanı o kadar çok isterim ki. | Open Subtitles | قد احب ذلك كثيراً ان انضممتي معي هناك |