Görünüşe göre dilin üst ve alt yüzeylerinde küçük yanık izleri var. | Open Subtitles | الظاهر هو علامات احتراق صغيره بالجزء العلوى والجزء الاسفل من سطح اللسان |
Doğru değil mi? Bir elektrikli araba 1.2 milyar değerinde yanmalı motorlu araca denk gelmez. | TED | أليس كذلك؟ لا تعادل سيارة كهربائية أسطولاً مكون من 1.2 بيليون مركبة ذات محرك احتراق. |
Filmin yandığını söylemek için beni uyandırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لإيقاظكِ لي وتنبيهي على احتراق الفيلم |
Demek istediğim, garipte olsa, evinin yanmış olması gerçekten iyi bir şeymiş. | Open Subtitles | أعني، بشكل غريب كان احتراق منزلك شيء جيد |
Bu kişinin kendiliğinden insan yanması kurbanı olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | وتدعي أنّ هذا الشخص كان ضحية احتراق بشري عفوي. |
Buraya ailenizin çiftlik evinin yandığı gece hakkında konuşmak eşinizin öldüğü gece hakkında konuşmak için geldim. | Open Subtitles | انا هنا لأتحدث عن ليلة احتراق منزل عائلتك الليله التي توفيت فيها زوجتك |
Duvarlarda yanan poliüretan köpük tarafından bu durumda, üretilen. | Open Subtitles | تنتج فى هذة الحالة بواسطة احتراق فوم البولي يوريثين على الحوائط |
Ev yandıktan sonra çocuğu bir sonraki sabah tamamen yaralanmamış şekilde bulmuşlar. | Open Subtitles | وعقب احتراق المنزل، عثروا على الصبي في اليوم التالي، لم يمسسه أذى. |
Tamamı kül olana kadar katmanlar birbiri ardınca soyulur. | Open Subtitles | تُزال طبقة تلو أخرى حتى يتم احتراق أغلبه. |
Şehrinin yanmasının sebebi gerekeni yapmaktan aciz kalmandır. | Open Subtitles | تحفّظك إزاء فعل ما هو ضروريّ هو سبب احتراق هذه المدينة. |
Bu ağıcın arka tarafında da yanık izi var. | Open Subtitles | هناك علامة احتراق في خلفية هذه الشجرة,أيضا |
Koruyucu astardan geliyor, yanık benzin kokusu değil. | Open Subtitles | ذلك طِلاء وقائي، وليس احتراق زيت. |
Ağız boşluğunda başka yanık izi yok. | Open Subtitles | لا يوجد علامات احتراق التجويف الشفهى |
Ama içten yanmalı motor sadece bildiğimiz benzinle çalışır. | Open Subtitles | لكن احتراق المحرك الذاتي يعمل بالوقود العادي. |
Geçen yıl içten yanmalı bir motor yapmıştım ve onunla bilim yarışmasına katılmıştım. | Open Subtitles | العام الماضى صنعت محرك احتراق داخلى ودخلت به معرض العلم |
Şimdi 3 tane ruhun bir adm için yandığını düşünün, Pepe el Romano, | Open Subtitles | الآن، تصور الروح الحرة احتراق في رغبة للرجل، بيبي عبد رومانو، |
Hâlâ kendi kendine içten yandığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | اذا ما زلت تعتقدين انه احتراق تلقائي |
Evet, dışarıda çimenlerde yanmış izler vardı, bir geminin inme izleri. | Open Subtitles | أجل, هناك آثار احتراق على العشب خارجا آثار لرُسو مركبة |
yanmış şeker gibi koktu. | TED | و، صدرت عنها رائحة تشبه احتراق الحلوى. |
Uğurböceği, şiirde ateşle dumandan kaçabiliyordu ama çocuklarının yanması, larvanın bitkinin üzerinde kalması ve pupasının içinden çıkamamasıyla ilgili. | Open Subtitles | ،في القصيدة تستطيع الخنفساء ،الطيران بعيداً عن الدخان و الحريق لكن احتراق اطفالها |
Deponun yanması, ticaret zayiatıdır. | Open Subtitles | احتراق مخزنك سببه التجارة |
Kilisenin yandığı gece Debra'yla benim telefonlarımızın GPS kayıtlarını inceleme izni. | Open Subtitles | تسمح لـ(لاغوِرتا) بتعقّب نظام تحديد المواقع لهاتفي وهاتف (دبرا) ليلة احتراق الكنيسة |
"Suspansuvar, Müdürü yanan Arabadan Kurtardı!" | Open Subtitles | رياضي ينقذ المدير من احتراق سيارته |
Eros yandıktan sonra yalnızca bir kez duymuş. | Open Subtitles | سمعها مرة واحدة فقط، بعد احتراق إيروس |
Göreceğiz, bu sigara kül olana kadar hala yenilmemişsen mallar senindir. | Open Subtitles | لنقل لو لم تخسر قبل احتراق السيجارة فإن البضاعة لك |
Proxima Centauri'nin bu kadar yavaş yanmasının sebebi büyüklüğünün ve yer çekiminin az olmasından kaynaklanır. | Open Subtitles | والسبب في احتراق "بروكسيما سنتوري" البطيء هو الحجم الصغير، والجاذبية المنخفضة |