"احتسي" - Traduction Arabe en Turc

• iç
• içip
• içiyorum
• içtiğim
• içmedim
• içeceğim
• içiyordum

Pekâlâ, hadi erkeğinin yanına git, kahveni iç.
حسناً، اذهبي لصديقكِ، و احتسي بعض القهوة

Şimdi uslu uslu şu çorbanı iç bakalım.
اشرب مرقك مثل الاولاد الطيبين هيا , احتسي

Biraz daha iç. Biraz daha az garip hissedersin.
احتسي المزيد، فذلك سيقلل من شعورك بالشؤم.

Hepsi bu Leslie. İçki içip, manzaranın tadını çıkarıp buraya aitmişiz gibi davranacağız.
احتسي شرابك و استمتعي بالمنظر تظاهري باننا ننتمي لهذا المكان

Tahmin et burada oturup kiminle bira içiyorum.
خمّن.. من الذي احتسي معه الجعة هنا.

Yok, kahve içtiğim yerde bırakmış olmalıyım.
ربما تركت التذاكر في المكان الذي كنت احتسي فيه القهوة

Rashi bana karaciğer arındırma yaptığından beri bir yudum içmedim.
منذ ان قام راشي بتنظيف كبدي لم احتسي اي نقطة شراب

- Bütün gece içeceğim. - Bedavacı orospu çocuğu.
احتسي المشاريب طوال الليل أيها الوغد البخيل

Ben de kaybolan çocuğa kederlenmiş içiyordum!
و تفكر اني كنت جالـسه هناك احتسي الشراب قلـقه حول ذلك الطفل الصغير

Sen git eğlen. Benim yerime de bir margarita iç.
اذهبي، واستمتعي احتسي المارغيريتا بالنيابة عني

İç... benim güzel konuşan arkadaşım.
أنت يا صاحب الصون الذهبي احتسي شراباً

Ve kendini rezil etmeden önce bir kahve iç.
و احتسي بعض القهوة قبل أن تحرج نفسك

Böyle davranma. Benimle bir içki iç.
لا تكوني هكذا احتسي شراباً معي

Kaynaş. Bir içki iç. Ben içmem, Bruce.
اختلطي بهم احتسي شراباً - أنا لا أحتسي الشراب يا "بروس" أنا مدمنة كحول -

Sen Hang Chew'a git, bir şeyler iç, yanına gelirim ben.
اذهب الى مطعم"هانج تشو",احتسي مشروبًا وسأوافيك هناك.

Bir ya da iki tane alkolik içecek iç hatta ben de sana katılırım.
احتسي شراباً او اثنين وسأنظم إليك

Şef Lee, buraya gel de bizimle iç.
الرئيسة "لي", تعالي إلى هنا و احتسي الشراب معنا!

Hey, Mavis, gel benimle bir içki iç, dert ortağım!
يا (مافيس) ، تعالِ احتسي معي الشرابيارفيقتي!

-Al, biraz şarap iç.
هاك، احتسي بعض النبيذ

"Bu gece iki şey yapacağım, çorba içip sevişeceğim."
"الليلة سأقوم بفعل شيئين احتسي الحساء و انكح"

Arkadaşlarımla birlikte içki içiyorum. Ayrıca kimin beni çarkıfelek gibi çevireceğine karar vermeye çalışıyorum.
احتسي بعض نبيذ الـ(بينوت) مع صديقاتي محاولة أن أقرر من ساختاره ليضاجعني

Sanırım bugün yeterince su içmedim.
لم احتسي ما يكفي من الماء اليوم

İçeceğim. Hadi içelim.
حسنا سوف احتسي مشروبا ، لنشرب

Dışarıda bira içiyordum ve biraz düşününce olayı çözdüm.
انا كنت في الخارج احتسي بعض الجعة وكان واضحاً جداً حالما بدأت في التفكير بذلك