Arabamda unutmuş ben de hatıra olarak sakladım. | Open Subtitles | وقد نسيها في سيارتي، لذا احتفظتُ بها كذكرى |
Diğer zaman çizgisinden alıp sakladım. | Open Subtitles | أخذتُها مِنْ مسارٍ زمنيّ آخر، و احتفظتُ بها. |
Ama kullandığımda ne kadar ne kadar kötü olduklarını hatırlatması için sakladım. | Open Subtitles | ولكن احتفظتُ بهذه، لأذكّر نفسي كم ساء حالي عندما كنتُ أتعاطى. |
Son kalan büyüyü sakladığım yer. | Open Subtitles | المكان الذي احتفظتُ فيه بآخر جزءٍ مِن سحري. |
Evet. Döllenme işlemleri sırasında sakladığım dosyamı geçenlerde çıkardım. | Open Subtitles | أخرجتُ الملفّ الذي احتفظتُ به أثناء قيامي بعمليّة التلقيح الاصطناعيّ. |
Kötü günler için biraz saklamıştım. | Open Subtitles | احتفظتُ بالقليل... ''ليومٍ أسود''. |
- Böyle durumlar için saklamıştım. | Open Subtitles | -لقد احتفظتُ به لأجل مُناسبة كهذه . |
Makindeki kaseti sakladım. | Open Subtitles | احتفظتُ بالشَريط من آلَة الرّد. |
Ben de sakladım. Nerede olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لذا, احتفظتُ بها, لذا كنت أعرف مكانها |
Elbette sakladım, Mikaela. Bu şey tıpkı şampiyonluk maçı formam gibi. | Open Subtitles | (نعم ، بالطبع احتفظتُ به ، يا (ميكيلا إنه يعتبر قميص البطولة الخاص بي ، لقد نزفتي عليه |
Annenin mücevherlerinin çoğunu sakladım. | Open Subtitles | احتفظتُ بمعظم مجوهرات والدتكِ |
O yüzden o kadar zarara rağmen Roy'a borçlu olduğumdan seni korumak için o dosyayı sakladım. | Open Subtitles | لذا احتفظتُ بذلك الملف وحميتُكِ بتكلفة شخصيّة كبيرة لأنّي كنتُ أدين لـ(روي). |
Bir kısmını sakladım. | Open Subtitles | احتفظتُ بالقليل |
- Pompalıyı sakladığım yere. Aklıma gelmeliydi aslında. | Open Subtitles | ,بالمكان الذي احتفظتُ به بالبندقية كان عليّ التفكير بهذا |