"احتيال" - Traduction Arabe en Turc

    • dolandırıcılık
        
    • sahtekarlık
        
    • sahtekârlık
        
    • dümen
        
    • sahte
        
    • aldatmaca
        
    • sahteciliği
        
    • sahtekarlığı
        
    • dolandırıcı
        
    • dolandırıcılığa
        
    • sahtekârlığı
        
    • sahtekarlıktır
        
    • dolandırıcılıktan
        
    Bu, SPK'ya bile kalp krizi geçirtecek nitelikte bir dolandırıcılık. Open Subtitles هذا احتيال على مستوى كبير بحيث سيصدم هيئة الاوراق المالية.
    Bu düpedüz bir dolandırıcılık.tekrar sayılmasını isteyeceğiz. Open Subtitles إنه احتيال واضح. يجب أن نطلب إعادة فرز الأصوات
    dolandırıcılık yapmaya çalışırken dolandırıldım. Open Subtitles حاولت أن أقوم بعملية احتيال لكنني وقعت ضحية لإحدها
    Bu bölgede genellikle hırsızlık, sahtekarlık veya iç meseleler olur. Open Subtitles فى هذه المنطقة فى العادة سرقات, احتيال او قضاية منزلية
    Böylece artık sahtekârlık olamaz. Open Subtitles لا يمكن أن تصبح محاولة احتيال. أتسمح لي بالذهاب؟
    Bana inanmadı. Bunun bir dümen olduğunu düşünüyor. Open Subtitles ولم يصدقني , قال انها عملية احتيال
    2009 yılı Ocak ayında, çalıştığım bankada farkında olmadan sahte para transferi yaptığım söylendi. TED في يناير عام 2009، تم إبلاغي أنني قد ساعدت وبدون دراية في تمرير معاملة احتيال في البنك حيث أعمل.
    Araba hırsızlığı, ufak çapta dolandırıcılık, uyuşturucu, karşılıksız çek, alkolizm. Open Subtitles لصّ سيارات احتيال مخدّرات شيكات بدون رصيد، إدمان خمر
    Kilisenin vergi şemsiyesi altında kendi birikimlerinizi göstermek bu, dolandırıcılık olacaktır. Open Subtitles الحصول على أموال في حماية الكنيسة حسناً، هذا يعد احتيال أليس كذلك يا سيدي؟
    Kilisenin vergi şemsiyesi altında kendi birikimlerinizi göstermek bu, dolandırıcılık olacaktır. Open Subtitles الحصول على أموال في حماية الكنيسة حسناً، هذا يعد احتيال أليس كذلك يا سيدي؟
    Evet, anlatın. Palavrasız dolandırıcılık olmaz. Open Subtitles أجل، أخبرنا، لا يوجد احتيال بدون قصّة خياليّة.
    Uzun dolandırıcılık işi, uzun çalışma gerektirir. Open Subtitles هذه أوراق تعود لعدة سنوات مضت احتيال كبير كهذا يتطلب الكثير من الجهد
    Bu bölgede genellikle hırsızlık, sahtekarlık veya, iç meseleler olur. Open Subtitles فى هذه المنطقة فى العادة سرقات, احتيال و قضاية منزلية
    Başmüfettiş, ya bu vaka sadece bir hırsızlık değil de sahtekarlık vakasıysa? Open Subtitles سيدي المفتش ماذا لو كانت هذة القضية ليست سرقة فقط بل عملية احتيال أيضاً ؟
    Yeni avukatın dediklerimi duymayacak böylece ben sahtekârlık suçu işlemeyeceğim bana daha önce yaptığınız gibi. Open Subtitles آوه أنه من الأفضل بهذه الطريقة محاميك الجديد لا يود سماع ما سأقول ووضعت في موقف لارتكاب عمليات احتيال
    Bana inanmadı. Bunun bir dümen olduğunu düşünüyor. Open Subtitles هو لم يصدقني ,قال اها عملية احتيال
    Kanunlar ve ülkenin siyaset yapan mekanizmasının nasıl bir aldatmaca olduğu denetleniyor. Open Subtitles بل هي عملية احتيال كبيرة على القانون والسياسات التي تحكم هذا البلد
    Petrol endüstrisi için kimyasal uygulamalar yaparken özel sektörün dikkatini çekti Fakat bu sırada dünya çapında değeri milyonlarla ölçülen banka ve kredi kartı sahteciliği yapıyordu ta ki 2008'de yakalanana kadar. TED كان مثيرا للإعجاب في القطاع الخاص، مطورا تطبيقات كيميائية للصناعات البترولية و في نفس الوقت كان يدير عمليات احتيال على البنوك و بطاقات الائتمان في جميع أنحاء العالم و التي كانت تساوى الملايين حتى القبض عليه في 2008.
    Sigorta sahtekarlığı ihtimalini de göz önünde bulunduruyoruz. Open Subtitles اننا نحقق بعميلة احتيال محتملة
    Şu an gördüğün bildiğin eski bir dolandırıcı sadece. Open Subtitles ليس هناك اي عمل هنا ماتشاهدينه هو عملية احتيال عادية على الطراز القديم
    Joe Tobin üzerinde baskı oluşturup bu dolandırıcılığa katıldı mı bulurdum. Open Subtitles أضع بعض الضغط على جو توبن ، أجده اذا كان متورطا بعملية احتيال والده
    Suç oranı yüksek bir bölgedeyiz ve bu tesis, dükkanlarımızdaki hırsızlığı, sahtekârlığı... ve şahsi yaralanmaları önlemek için kurulmuş bir ortaklığı temsil etmekte. Open Subtitles نحن بمنطقة مرتفع معدل الجريمة, وهذا الامر يسهل تدخل شركات منع السرقة الخاصة بالامر هناك احتيال واختلاسات بمتجرنا
    Bunu alıcıdan saklamak sahtekarlıktır ve beni yükümlü yapar. Open Subtitles تخبئة أمرها عن المشتري احتيال ويجعلني مسؤولة قانونياً
    Roper'ın kimyasal silahlara sahip olduğunu bilmez ve tüzel dolandırıcılıktan tutuklayamazsınız. Open Subtitles لا تملكين روبر في حيازة الأسلحة الكيميائية لا يمكنك إلقاء القبض عليه بتهمة احتيال الشركات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus