"احضرته" - Traduction Arabe en Turc

    • getirdim
        
    • getirdin
        
    • getirdi
        
    • getirdiğin
        
    • getirmiştim
        
    • aldığın
        
    • getirdiğiniz
        
    Şimdilerde değil, ama bir oğlumuz var... ve onu buraya getirdim. Open Subtitles ليس الان لكننا مرزوقون بطفل ولقد احضرته أيضاً.
    Ben de anneme göstermek için buraya getirdim ama kazayla küvetin içine düştü. Open Subtitles لذا احضرته لاريه لامي لكنني اوقعته بالحوض من دون مااقصد
    Hadi, bana aptal kız numarası yapma da söyle... bir piskopata dönüşme ihtimalime karşılık yanında kimi getirdin. Open Subtitles لا تبدين كـ فتاة حمقاء لذا من هو الشخص الذي احضرته معك ليحميك في حالة كُنت مجنون ؟
    Bizimle gelmeniz gerek. "Prag, 2001" - Onu neden buraya getirdin? Open Subtitles نريدك ان تأتي معنا لماذا احضرته الى هنا؟
    Birkaç saat önce bana getirdi. Masum bir adamı suçladığı için özür dileyip durdu. Open Subtitles احضرته إليّ مُنذ بضعة ساعات، وقدمت خالص الإعتذار لإتّهام بريء.
    Buraya getirdiğin oğlan, vurulmuştu, değil mi? Open Subtitles هذا الفتى الذى احضرته اطلق عليه النار , اليس كذلك ؟
    Taraklarını koyduğu şapka kutusunda buldum. İyi akşamlar efendiler, kutlama için buradayız... Denizci çocukları için hayır etkinliği düzenlemesi amacıyla buraya getirmiştim. Open Subtitles وجدتها في الصندوق حيث تحتفظ هي بالأمشاط لقد احضرته إلي هنا كعمل خيري لأطفال البحارة
    Onu buraya ben getirdim, üzgünüm, iyi akşamlar. O kaybolmuş! Open Subtitles لقد احضرته الي هنا,انا اسف مساء الخير,انه تائه
    Bende onu buraya getirdim ki, siz de yarın sabah Çin konsolosluğunu arayabilirsiniz. Open Subtitles احضرته هنا حتى يمكنك استدعاء السفاره الصينيه فى الصباح
    Onu sana getirdim ki başka hiçbir güç bana bunu yaptıramazdı. Open Subtitles احضرته لمقابلتك وهذا شيء لم أكن سأفعله ابداً
    Birisi itfaiyenin önüne bebek bırakmış, ben de ne yapacağımı bilemedim ve buraya getirdim. Open Subtitles احدهم ترك طفل مولود في محطة الاطفاء عندي لا اعلم ماذا افعل لذا احضرته هنا
    Yanımda getirdim ki büyüttüğünüz çocuğun benim oğlum olmama şansının çok düşük olduğunu kendiniz görün. Open Subtitles لقد احضرته لترياه بنفسكما هناك فرصة ضئيلة أن الفتى الذي ربيتماه ليس إبني
    Onu buraya mı getirdin? Open Subtitles لا أصدق بأنك احضرته معك إلى هنا؟
    Onu buraya mı getirdin? Open Subtitles لا أصدق بأنك احضرته معك إلى هنا؟
    Şimdi ne tür bir tehdit getirdin gezegenime? Open Subtitles من نوع التهديد الذي احضرته لكوكبي الان؟
    - Onu neden buraya getirdin ki? Open Subtitles لماذا حتى احضرته معكِ الى هنا؟
    Neden Luke'un hayal kırıkları onu bu noktaya getirdi? Open Subtitles أنا أعني , لماذا مشاعر الاحباط لدى لوقا احضرته الى هنا
    Hayır, hanım dün o distraite haliyle bana yemek getirdi. Open Subtitles كلا، السيدة احضرته لي بالأمس حين كانت قلقة
    Bize getirdiğin dilenci kim neden suçlu gibi zincirli? Open Subtitles من هذا الشحاذ الذى احضرته لنا ؟ مقيد مثل رجل مُدان
    - Adam yoldaymış zaten. - getirdiğin çocukla alakalı bir şey için. Open Subtitles من الواضح انه كان في طريقه مسبقاً ـ لذلك علاقة بالفتى الذي احضرته
    Ben getirmiştim. Open Subtitles لقد احضرته الى هنا
    Bana aldığın yeni iç çamaşırını giyerim. Open Subtitles أستطيع ارتداء رداء النوم الجديد الذي احضرته لي
    Bize getirdiğiniz bu dilenci de kim bir suçlu gibi zincire vurulmuş? Open Subtitles من هذا البائس الذي احضرته لنا؟ مقيد بالسلاسل مثل المذنبين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus