"احضرها" - Traduction Arabe en Turc

    • getir
        
    • al
        
    • getirdi
        
    • getirin
        
    • getireceğim
        
    • getirdiği
        
    • gelsin
        
    • getiririm
        
    • getirebilirim
        
    Okula geri dönersen, beraber gidin ve onu geri buraya getir. Open Subtitles اذا كنت ستعود الى المدرسة احضرها معك و أعدها الى هنا
    Git getir şunu hadi getir, getir, getir! Open Subtitles اذهب .. احضرها ، احضرها ، احضرها ولد جيد
    Her neyse, onu yukarı getir, şef. Okyanusumu temiz seviyorum. Open Subtitles احضرها على اى حال , فأنا اريد محيطى نظيفا
    Nişanlarım üst çekmecede. Onları al evlat. Open Subtitles حاملتي النياشين في الدرج العلوي في الخزانة احضرها يا بني
    Komşusu getirdi çünkü baban iş için Wichita'ya gitmişti. Open Subtitles جارها احضرها بالسيارة كان ابيك مسافرا بغرض العمل في ويتشيتا
    - Kızımız gitgide kötüleşiyor. - Bana getirin. Open Subtitles ـ حالة ابنتنا تزداد سوءً ـ احضرها لي
    Ona sadece bakacağım bir günlüğüne sonra yarın sana tekrar getireceğim. Open Subtitles سوف انظر فقط اليها و احضرها غدا
    Bu o bıçağın bir eşi değil, bu Yüzbaşı Hastings'in getirdiği kadın tarafından çalınan Paul Renauld'yu öldüren bıçak. Open Subtitles ليس سكين مماثلة ,بل نفس السكين المستخدمة فى قتل السيد رينو والتى سرقتها المرأة التى احضرها كابتن هيستنجز لمكتبى هنا
    Gündüz, gece, öğleden sonra... Kimin umrunda? Saki getir! Open Subtitles نهاراً أو ليلاً ليس من شأنك اذهب و احضرها
    Gündüz, gece, öğleden sonra ne fark eder? Sakiyi getir. Open Subtitles نهاراً أو ليلاً ليس من شأنك اذهب و احضرها
    Bundan başka bulursan doğruca bana getir. Open Subtitles حالما تجد اي من هذه احضرها مباشرة لي ، حسنا ؟
    Lütfen bu gece onu getir ve çocuklara her şeyin yolunda olduğunu gösterelim. Open Subtitles احضرها الليلة ودع الاطفال يشعرون ان الامور على مايرام
    Burada çok merak uyandırıyor. Onu yukarı getir. Open Subtitles هناك الكثير من الأمور الشيّقة هنا احضرها معك
    Hemen getir onu. Selfi çubuğu nerede? Open Subtitles . ـ اذهب و احضرها بسرعة أين عصا السيلفى ؟
    Sen al. Ben yapamıyorum. İşte orada! Open Subtitles احضرها انت ، انا لا استطيع ، لا استطيع انها هناك ، احضرها يا كيناي
    Yolun sonunda bırakmışsın. Git al hadi. Open Subtitles لقد تركتها في النهايه في الطريق اذهب و احضرها
    Komşusu getirdi çünkü baban iş için Wichita'ya gitmişti. Open Subtitles جارها احضرها بالسيارة كان ابيك مسافرا بغرض العمل في ويتشيتا
    - Pekâlâ, geri getirin onu. Open Subtitles حسنا , احضرها ثانية حضرة القاضي
    Eğer istiyorsan, yine de sana getireceğim. Open Subtitles مازلت سوف احضرها لك اذا اردت ذلك
    Dr. Jackson'ın diğer yerden getirdiği koordinatlara gitmişler. Open Subtitles ذهبوا الى الاحداثيات التي احضرها دكتور جاكسون من قبل
    - Devamlı gelsin, adamım. - Devamlı şatafatlı içkiler içmeyelim, olur mu? Open Subtitles ـ احضرها إلى أيها الرجل الطيب ـ أليس الأولاد الأغنياء يشربون طوال الوقت ؟
    Midilli için de antrenman olur. Kızınızı sonra geri getiririm. Open Subtitles وهي تحتاج الى تمرين انا سوف احضرها فيما بعد
    Öleli bir yıldan az olduysa, onu geri getirebilirim. Open Subtitles ان كانت متوفية لإقل من سنة استطيع ان احضرها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus