Bu adamla olan iş dışı münasebetinize ne kadar karşı olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع اخباركِ عن مدى اعتراضي على الألعاب الإضافية التي تمارسينها مع ذلك الرجل. |
Bu o kadar güzeldir ki sana anlatamam. | Open Subtitles | لا يمكنني اخباركِ كم ذلك جميل. |
Adını veremeyeceğim biriyle adını söyleyemeyeceğim bir yere gidiyorum. | Open Subtitles | سيأخذني لمكان لا استطيع اخباركِ عنه |
Sana söyleyemeyeceğim belli bazı şeyler var. | Open Subtitles | هناك أمور محددة لا استطيع اخباركِ بها. |
Beni sallamadığında, bunu söylemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول اخباركِ به سابقاً قبل أن تفسدي الأمر |
Sana söyleyemem. Daha Justin'e bile söylemedim. | Open Subtitles | "كيتي" كلا لا يمكنني اخباركِ فأنا لم أخبر "جاستن" بعد |
Dalia, bunu sana nasıl anlatırım bilmiyorum Ama ben artık başkalarıyla halvet olamıyorum. | Open Subtitles | (داليا), لا اريد اخباركِ بهذا لا اريد له الإنتصاب لاجل شخصٍ اخر |
Ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Onu birkaç haftalığına kasabada bıraktım... | Open Subtitles | لا أستطع اخباركِ كم كنت قلقة كنت قد غادرت المدينة ليومين... |
Ne kadar iyi biri oldugunu anlatamam. | Open Subtitles | لا يمكنني اخباركِ بمدى روعته |
Ağzımı diktiğinde sana hiçbir şey söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | -إن قمتِ بتخييطي فلن أستطيع اخباركِ بشيء |
Sana söylemeye fırsat bulamadığım bir şey var. | Open Subtitles | ثمّة شيء لم أكن قادرة على اخباركِ به. |
Ben de bunu sana söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | . بسجن احدى صديقاتي - حسنا , ذلك ما احاول اخباركِ به |
Sana söyleyemem! | Open Subtitles | لا استطيع اخباركِ بذلك |
Ne düşüneceğini söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني اخباركِ بما افكر |
Dalia, bunu sana nasıl anlatırım bilmiyorum Ama ben artık başkalarıyla halvet olamıyorum. | Open Subtitles | (داليا), لا اريد اخباركِ بهذا لا اريد له الإنتصاب لاجل شخصٍ اخر |