Gözümün önünden kaybolmasını söyledim. Söylediğim son şey buydu. | Open Subtitles | اخبرتها بأن تغرب عن وجهي لقد كان هذا أخر ماقلته لها |
Şey, milletin söyledikleri hakkında bilmiyormuş gibi davranmasını, zaten birkaç hafta içinde herkesin olanları unutacağını söyledim. | Open Subtitles | حسناً ، اخبرتها بأن تتظاهر بأنها ليس لديها ادنى فكرة عنمايتحّدثعنه الجميع، وخلالبضعةاسابيع، سينسى الجميع هذا الأمر. |
Son saatlerine bir amaç vermek için spor salonu üyeliğini iptal etmesini söyledim. | Open Subtitles | أنا اخبرتها بأن تلغي عضوية النادي الخاص بها فقط ليعطيها هدفا في الساعات الأخيرة بها |
Şimdi, her şeye yeni baştan başlayabileceğimizi söyledim. | Open Subtitles | وحينها، اخبرتها بأن علينا البدأ من جديد. |
Ona bunun Rus Ruleti olacağını söyledim. | Open Subtitles | اخبرتها بأن الامر سيكون مثل روليت روسى. |
Ona ziyaret saatinin geçtiğini söyledim ama bana çok acıklı bir hikâye anlattı. | Open Subtitles | - " . اخبرتها بأن وقت الزيارة قد إنتهي . لكنها أعطتني قصة حزينة |
Biliyorum, ama adımın Turk olduğunu söyledim. | Open Subtitles | اعرف ، لكّنني اخبرتها بأن اسمي " ترك " |
Priscilla yapmıyor, korkuyor ama sorun olmadığını söyledim. | Open Subtitles | لن تفعلها (برسيلا) لأنها خائفة ولكنني اخبرتها بأن الأمر على ما يرام |
Ona gitmesini ben söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرتها بأن ترحل نعم, لكن ذلك كان قبل ان يعلم احدنا بأن(ويس) قد توفي . |