"اخبريه" - Traduction Arabe en Turc

• söyle
• söyleyin
• anlat

Haydi, eğer bezelye isterse, "bezelyeyi uzat" demesi gerektiğini söyle ona.
هيا اخبريه اذا يريد بعض الفاصوليا عليه ان يقول ناولني الفاصوليا

söyle, söyle ona sorun yok. Sana yardım edeceğimi söyle.
اخبريه ان هذا على ما يرام اخبريه انني سوف اساعدك

Tamam, Shanssey'nin oraya gidip birazdan geleceğimi söyle.
أذهبى إلى شانسى و اخبريه أننى سأذهب لاحقاً

Anna, git Eben'e beş para etmez kardeşlerinin beş para etmez iki kadınla geldiğini söyle.
أنا ، اخبرى ايبن ان أخواه الرخيصان هنا مع امرأتان رخيصتان اخبريه ان يأتى للترحيب بهم

Axl'ı gördüğünüzde ona kasabada olduğumu ve görüşmek istediğimi söyleyin.
عندما ترين أكسل اخبريه أنني في الجوار وأريد أن أراه

Poirot, bir iki fikrimiz var. Bana söylediklerini anlat, canım.
لايهم هذا الان ,نحن عندنا فكرة او اثنتين, اخبريه يا عزيزتى

Bugün işim olduğunu akşam gelemeyeceğimi söyle.
اخبريه أنى ظهرى يؤلمنى ولن أذهب للعمل اليومـ

İkimizin birbirimiz için uygun olduğunu eşyalarını toplayıp taşınmayı düşünmesi gerektiğini söyle.
اخبريه بان كل منا مناسب للاخر و هذا ربما يتوجب عليه ان يفكر فى احضار امتعته و ان يغادر

Bay Stuckey sizi görmek istiyor. Ona çok önemli bir telefon görüşmesinde olduğumu söyle.
السيد ستاكي يريد مقابلتك اخبريه ان معي مكالمه هامة

Buraya gelmesini söyle. Yardıma ihtiyacım var. SOS.
اخبريه أن يأتي، تلزمني المساعدة والنجدة والإغاثة

Harika vakit geçirdiğini ve yarın gece evde olacağını söyle.
اخبريه أنك تقضين وقتاً ممتعاً وأنك ستعودين ليلة الغد.

Başkasıyla görüştüğünü söyle. En kolay yolu budur.
اخبريه أنك تواعدين رجلاً آخر، تلك أسهل طريقة

Ona masaya çarptığımı ve istemsizce hareket ettiğini söyle.
اخبريه أنه إصطدم بالمكتب، وأنه يتحرك تلقائياً مذذاك

Eğer görürsen, toplanmasını söyle. Minsk`e gitmeliyiz.
إذا رأيته اخبريه ان يحزم حقائبه سنذهب لمنسك

Chutki, söyle ona, benim için endişelenmesine gerek yok.
تشوتكي، اخبريه ليس هناك حاجة له للقلق علي

Davaya Mutlu Boyle bakacakmış, Billy'ye Ally ile mahkeme salonunda buluşmasını söyle.
بويل السعيد يحكم اخبريه أن يقابل آلي في محكمة بوسطن المحلية

Ona holde beklemesini söyle. "Giyinmem gerek" de yüksek sesle.
اخبريه ان ينتظر في الممر لحين ترتدي ملابسك

Bayan Rosen, torununuzu gördüğünüzde ona söyleyin tuhafiyeci olmasın.
سيدة روزون عندما ترين حفيدك قولى له ان يكون لعوبا اخبريه ان لا يصبح بائع سلع رجالية

Tamam istiyorsan anlat ona. Ama ben bunun bir parçası olmak istemiyorum.
حسنا ، اخبريه لكنى لا أريد أن اكون جزء من هذا