"اختارته" - Traduction Arabe en Turc

• seçti
• seçtiği
• seçmişti

Ama ben sorun olmadım. Annen onu seçti.
لكنني لم اكن اشكل تهديداً والدتكِ اختارته هو

Fakat o sonunda Barclay'i seçti.
ولكن في النهاية، قد كان هو من اختارته

Kendime pay çıkarmak isterdim, ama Gabriella seçti.
أود أن أنسب إلى الفضل فى إختياره ولكن "جابرييلا" من اختارته

Şifre annenin seçtiği bir şey olmalı.
والدتك صممت الخزنة لذا الشفرة هى شئ اختارته

Tronjeli Hagen tanrıların seçtiği kaderi gör.
هيغين ابن ترونجي واجه القدر الذي اختارته الآلهة

Tabiatın onun için seçtiği konumu hatırlatarak eski bir çalışanıma iyilik etmek.
متعة أن تصنع معروف مع موظف قديم بتذكيره بالمكان الذى اختارته الطبيعة له

Karınız hangi rengi seçmişti? Kırmızı.
ما اللون الذى اختارته زوجتك للحوائط؟

Çünkü Saphira seni seçti.
بسبب هذا , انت من اختارته "سافيرا"

Benim yerime onu seçti.
لقد اختارته علي

- Kamiki-san senin için seçti.
كاميكي-سان ] هي من اختارته له ]

Çünkü Saphira seni seçti.
...بسبب هذا "انت من اختارته "سافيرا

Bunu o seçti.
- كلاّ , بل هي اختارته -

Belki kadın savunmasız olduğu için seçti onu.
-لربّما اختارته هي لأنّه ضعيف

Annenin tören için seçtiği sarığı giyeceğim.
وأن أرتدي غطاء الرأس الذي اختارته أمك للزفاف

Düşünerek ve isteyerek seçtiği bir adamla evlendi.
و تزوجت برجل قد اختارته بوعي.

Onu öylesine kötü şekilde dövdüler ki, kulaklarından kan geldi ve nihayetinde onları terkedip kendi seçtiği ve âşık olduğu genç bir adam buldu. Toplum ve ailesi bunu öğrendi. Ve Banaz ortadan kayboldu.
تعرضت لضرب شديد ما جعل أذنيها تنزفان، وعندما غادرت أخيرًا، وجدت شابًا اختارته ووقعت في حبّه، اكتشف المجتمع والأسرة الأمر واختفت عن الأنظار.

Benim için seçtiği birkaç şeye bakıyordum.
لقد كنت ألقي النظر على شيء اختارته لي

Kızının seçtiği kıyafetle beraber Lindsay konuşmak için ayağa kalktı.
جاء دور (لينزي) للتحدث في زي اختارته أبنتها

Margaret'in sevmeyi seçtiği biri.
شخص اختارته مارغريت لكي تحبه

İlk başta bunu Bayan Yee seçmişti.
السيدة (يي) هي التي اختارته في الأصل.

Annen seçmişti.
-أمّكَ هي مَن اختارته