"اختبأت" - Traduction Arabe en Turc

    • saklandım
        
    • saklandın
        
    • saklanıp
        
    • saklanmış
        
    • saklanırken
        
    • saklanmıştım
        
    • saklanmışım
        
    Sadece, ben saklandım. Bunun bir parçası olmak istemedim. Open Subtitles عدا، أنني اختبأت من هذا لم أرغب بأن أكون جزءاً منه
    saklandım çünkü bulabileceğimi hiç düşünmedim. Open Subtitles أنا اختبأت منه لأنني لم أتصور أنني سأجده أبداً
    Ben küçük bir kızken bir gün evden kaçıp bir mağaraya saklandım. Open Subtitles في يوم ما عندما كنت صغيرة هربت و اختبأت في كهف
    Bulutların arasına saklandın hiçbir şey göremiyordun sen de mecburen kask kameranı kullandın. Open Subtitles لقد اختبأت في السُحب لكن لم يكن بإمكانك رؤية أي شيء بصرياً لذا فلابد وأنك كنت تستعمل أجهزة الرؤية في خوذتك
    Sence, seninle eve gelip dolaba saklanıp herşeyi izlesem garip mi olur? Open Subtitles هل تعتقد بأنّ الأمر سيكون غريباً ،إن أتيت معك إلى المنزل و اختبأت في خزانتك لمشاهدة كل ما يحصل؟
    Yatağın altına saklanmış, annesini nasıl öldürdüğünü görmüş. Open Subtitles ولقد اختبأت تحت السرير وشاهدته يقتل والدتها
    Noel, 1965. 6 yaşındaki kızları dolapta saklanırken kadınla adamın boğazları kopartılmış. Open Subtitles عيد ميلاد عام 1965, زوجان تم قطع رقبتهما بينما اختبأت ابنتهما ذات الستة أعوام في خزانة الملابس
    Ama beni yakalayamadılar çünkü çalılara saklanmıştım. Open Subtitles لكنّهما لم يرياني فقد اختبأت في الأجمة.
    Şehir çöplüğüne kadar bir çorba tenekesinin içine saklandım. Open Subtitles لقد اختبأت في علبة الحساء واستمريت إلى نفايات المدينة
    Defneyaprağının arkasına saklandım. Baba, yine de gideceğiz, değil mi? Open Subtitles اختبأت خلف ورقة الغار أبي, سنذهب كما اتفقنا الليلة, أليس كذلك؟
    Bir süre beni takip etti ben de alt katta, haberler bölümünde bir dolaba saklandım. Open Subtitles لقد طاردتني لمدة لذلك اختبأت في خزانة, في استوديو الاخبار
    - Sadece silüetlerini. Korktum ve saklandım. Open Subtitles أشكال من بعيد كنت خائفاً وقتها لذا اختبأت
    - Sadece silüetlerini. Korktum ve saklandım. Open Subtitles في الواقع شاهدت ظليهما لقد كنت خائفاً ، لذلك اختبأت
    ...nehrin aşağısına yüzüp bütün gece çalıların arasında saklandım. Open Subtitles سبحت تحت النهر اختبأت فى الأدغال طوال الليلة
    Falcone'un adamlarından birisi. Servisi beğenmedi. Orada saklandım. Open Subtitles لم يعجبه الخدمة، اختبأت هناك صامتة حتى الصباح.
    Ailem üst katta katledilirken aylarca kilerde saklandım. Open Subtitles لقد اختبأت به لأشهر بينما تذبح عائلتي فوقي
    Yasak olduğu halde yolun sonundaki mezarlığa saklandım. Open Subtitles هذا عير لائق لكنني اختبأت بمقبرة عند نهاية الطريق
    O dağda saklandın çünkü bir şeyi telafi etmen gerektiğine dair bir hissin vardı. Open Subtitles تعلم أنّك اختبأت في ذلك الجبل لأنّك شعرت بالحاجة لتكفر عن شيء ما.
    Neden orada saklandın?" Ateşle oynuyorsun. Open Subtitles "لماذا اختبأت هناك؟" أنتِ تخاطرين بنفسك.
    Turnede ilk kez sahneye çıkmadan önce de iyice gerilmiş ve bir masanın altına saklanıp o şarkıyı tekrar tekrar söylemiştim. Open Subtitles فقبل أول مرة كان على أن أعزف فيا بالجولة فكنت متوترة للغاية ، لذا فقد اختبأت تحت مكتب و قمت بدندنة هذه الأغنية مراراً و تكراراً
    Onu göremeyeceğin bir yere saklanmış. Open Subtitles لقد اختبأت في الخلف لهذا لم تريها
    Ben kamyonetin arkasında saklanırken iki kişi bundan bahsediyordu. Open Subtitles حين اختبأت في صندوق شاحنتهم، سمعت اثنين منهم يتكلمان عن هذا.
    Çok... Koltuğun altına saklanmıştım. Open Subtitles لقد اختبأت تحت الكرسي
    Tesadüfen hırsızların lanet minibüsünün arkasına saklanmışım. Open Subtitles و اختبأت بالصدفه في مؤخره شاحنه لعينه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus