Ben Nil nehrinde boğulan Hadrian'ın favori uşağı Antinous olarak gitmeyi seçtim. | Open Subtitles | اخترت أن ألبس مثل أنتينوس غلام هادريان المفضل الذي غرق في النيل |
O asla çocuk felcinin neden olduğu sakatlıkla yüzleşmeyecek, çünkü bir aşı mevcuttu ve ona bağışıklık kazandırmayı seçtim. | TED | فلن تواجه الإعاقة المحبطة التي يسببها شلل الأطفال، لأن التطعيم كان متوفراً وأنا اخترت أن أحصّنها. |
Ben kuantum mekaniği ve Kopenhag yorumu hakkında, saçma şakalar yapmayı seçtim. | TED | اخترت أن أقدم نكتا سخيفة عن ميكانيكا الكم وتفسير كوبنهاجن. |
Ciddiye alınmayacak kadar küçük bacaksız bir kızı dinlemeyi tercih ettin. | Open Subtitles | أنت اخترت أن تستمع الى صغيرة لم تأخذ الموضوع بكامل الجدية من فتاة التي لم ينمو أنفها الى حد الآن |
Ama sorumluluğu üzerine alıp onları durdurmayı tercih ettin. | Open Subtitles | لكنك اخترت أن تتخذ... المسؤولية في إيقافهم |
Bay Oswald, neden Amerika'ya dönmeyi seçtiniz? | Open Subtitles | سيد أوسوالد، لماذا اخترت أن تعود إلى أمريكا؟ |
Yine de kızınızın velayeti sizdeyken rahatsız edici ve tehlikeli tutum sergilemeyi seçtiniz. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك، لقد اخترت أن تظهر سلوك خطير وعنيف وأنت ترعى ابنتك |
Hazır olmayı sen seçtin Ben seçmemiştim, vücudum seçmişti | Open Subtitles | أنت اخترت أن تنتهي أنا لم أختر ذلك بل جسمي هو الذي اختار |
Ben tutkulu kalmayı, sevmeye açık bir kalple dolu olmayı seçtim. | TED | لقد اخترت أن أبقى عاطفية، تعهدت بهذا بقلب صريح. |
Kıvranarak ve yavaşça gideceğime, bu kötü dünyayı iyi eylemler siciliyle terk etmeyi seçtim. | Open Subtitles | فبدلاً من أن يأتى مؤلماً و بطيئاً لقد اخترت أن أترك هذا العالم المتوحش بسجل فخور بالأعمال العظيمة |
Ben yolumu seçtim, sen kahramanlığı seçtin. | Open Subtitles | أنا اخترت سبيلي وأنت اخترت أن تكون بطلاً |
Ben kendiminkini yaratmayı seçtim. Diğerleriyse bunu kabullenmeyi. | Open Subtitles | أنا اخترت أن أصنع حقيقتي والآخرون اختاروا أن يتقبلوها |
Kaçabilirdim, ama ben buraya dönmeyi seçtim. | Open Subtitles | كان يمكنني الهرب ، لكنني اخترت أن أعود إلى هنا |
Gözünün önündeki şeyi yok saymayı tercih ettin. | Open Subtitles | اخترت أن تتجاهل شيئاً كان أمام ناظريك |
Ebediyete dek yalnız kalmayı tercih ettin. | Open Subtitles | لقد اخترت أن تهيم بلا هدف إلى الأبد |
Evet, ama yalan söylemeyi tercih ettin. | Open Subtitles | نعم، ولكنك اخترت أن تكذب. |
Zırhındaki cüce yıldızını kullanarak koca bir şehre enerji verebilirdin ama bunun yerine, zavallı hayatından memnun olmadığın için Atom olmayı tercih ettin. | Open Subtitles | بوسعك استغلال النجم القزم الذي في بدلتك الخارقة لإمداد مدينة كاملة بالطاقة. ولكن بدلاً من هذا، اخترت أن تصبح (أتوم) |
Siz bir eş ve aile seçtiniz. | Open Subtitles | اخترت أن يكون لك زوجة و أسرة |
Hadi canım. Onları kandırmayı seçtiniz. | Open Subtitles | هراء لقد اخترت أن تغشهم |
Kate, görünmez olmayı sen seçtin. Bu şekilde daha kolay olacağını düşündün. | Open Subtitles | أنت اخترت أن تكوني غير مرئية ظننت أن الأمر سيكون أسهل |