Evan, sen üniversiteli sapık bir çocuk tarafından kaçırıldın ve neredeyse öldürülüyordun. | Open Subtitles | ايفان, لقد تم اختطافك واوشكت ان تقتل علي يد صبي مختل نفسيا |
Annen ve baban öldürüldü ve sen kaçırıldın. | Open Subtitles | لقد قتلت امك و ابوك و تم اختطافك |
Biri seni kaçırmaya, zorla minibüse sokmaya mı çalıştı? | Open Subtitles | هل حاول شخص ما اختطافك وجرّك إلى شاحنة ؟ |
Edmund Fitzgerald ölümden geri dönmüş olabilir ve sizi kaçırmaya çalışabilir. | Open Subtitles | (ايدموند فيتزجيرالد) قد يكون عاد من الموت و قد يقوم بمحاولة اختطافك |
Dedim ki "İyi bir ilk intiba bırakmak istiyorsak onu ve kız arkadaşını kaçırmak muhtemelen en iyi yol değil." | Open Subtitles | "لقد قلت: "اذا أردنا أن نضع انطباعا أولا جيدا ! اختطافك أنت و صديقتك |
Onu kaçırdıktan sonra benimle irtibata geçti gördüğü her şeyi anlattı. | Open Subtitles | قامت بالتواصل معي بعد اختطافك لها وأخبرتني بكل شيء رأته |
Lütfen beni kaçırıldığın için aradığını söyle. | Open Subtitles | ..أرجوك، أخبرني أنّك تتصل بي لأنّه قد تمّ اختطافك .. |
UFO veya onun gibi bir şeyle kaçırıldınız mı? | Open Subtitles | هل تم اختطافك من قبل مركبة فضائية أو ماذا |
kaçırıldın ve işkenceye maruz kaldın. Bu senin kendi güvenliğin için. | Open Subtitles | تمّ اختطافك و تعذيبك هذا من أجل حمايتك |
Vampirler tarafından kaçırıldın. | Open Subtitles | تم اختطافك من قبل مصاصي الدماء، حسنا؟ |
Sonraki yılın ağustos ayında kaçırıldın ve Amerikaya götürüldün. | Open Subtitles | في أغسطس من العام التالي، تم اختطافك وأخذك إلى "أمريكا". |
Sen de mi kaçırıldın? | Open Subtitles | هل تم اختطافك انت ايضا؟ |
City'nin evinin önünde kaçırıldın değil mi? | Open Subtitles | - لقد تم اختطافك خارج منزل (سيتي)، صحيح؟ |
O adamlar seni kaçırmaya çalıştı, öldürmeye değil. | Open Subtitles | (والتر) أولئك الأشخاص كانوا يحاولون اختطافك وليس قتلك |
Whitehall'un seni öldürmek istediğini sanıyordum, kaçırmak istediğini değil. | Open Subtitles | اعتقدت أن (وايتهول) يرغب بقتلك، وليس اختطافك. |
seni kaçırmak! | Open Subtitles | هدفهما اختطافك وأخذك بعيدًا! |
Sen beni kaçırdıktan bir sene sonra Haiti'de tanışmıştık. | Open Subtitles | التقينا فى (هايتى) بعد عام من اختطافك لى هايتى: إحدى بلدان البحر الكاريبى وهو أحد أفرع المحيط الأطلنطى |
Raporunda kaçırıldığın yazılmıştı. | Open Subtitles | تقريرك يقول أنه تم اختطافك |
Birkaç saat sonra da Çinliler tarafından kaçırıldınız. | Open Subtitles | وبعد ساعةً لاحقة تم اختطافك من قبل الحكومة "الصينية" |