Ancak o travmatik sınav boyunca, berbat farklılıklar olduğunu öğrendim ve onlarda pozitif bir şey bulmak zor. | TED | ولكني تعلمت خلال هذه المحنة الصادمة أن هناك اختلافات نتقبلها ببساطة ومن الصعب أن تجد إيجابية في هذه الاختلافات |
Güçlü ve gücsüz insanlar arasında bir çok farklılıklar vardır. | TED | هناك اختلافات كثيرة بين الأشخاص الأقوياء والأقل قوة. |
Çünkü ölçülerinizdeki, fizyolojinizdeki, hormonlarınızdaki minik farklar dış sesinizde pek çok minik farklar yaratacaktır. | TED | فالاختلاف الطفيف في الحجم، في الوظيفة العضوية، في مستوى الهرمونات يخلق اختلافات طفيفة جداً في الصوت الذي تصدره. |
Öncelikle, dürüst olalım. Farklılıklarımız var. | TED | حسنا، أولا، لنكن صريحين: توجد اختلافات. |
Tüm bunlardan yola çıkarak; bu, Afrika dışındaki insanlar genomlarında nesli tükenmiş insan tülerinden gelen eski elemanları taşırken, Afrikalılar taşımadığı için Afrika'da olan ve Afrika dışından olan insanlar arasında, kesin bir farklılık olduğu anlamına mı geliyor? | TED | ولكن هل يعني هذا في الختام وجود اختلافات واضحة بين الافراد خارج افريقيا و بين الافراد داخل افريقيا وهل الافراد خارج افريقيا يحملون في الجينوم الخاص بهم جينات من فصائل منقرضة للبشر والناس في أفريقيا لا يحملون ذلك ؟ |
Bu temel melodidir ve kendini varyasyonlarla tekrarlar. | Open Subtitles | هذا هو اللحن الأساسي ثم يكرر نفسه في اختلافات |
Tüm bu benzerliklere rağmen, tasarruf tutumlarında büyük farklılıklar görüyoruz. | TED | ورغم كلّ هذه التشابهات، فإنّنا نرى اختلافات كبيرة في السّلوك التوفيريّ. |
Araştırmacılarımız kadın ve erkeklerin beyinlerinin ruh haliyle bağlantılı bölümlerinin kadın ve erkek beyinlerinde farklılıklar gösterdiğini buldu. | TED | لقد وجد الباحثون لدينا أن هناك اختلافات في أدمغة النساء والرجال في المناطق المرتبطة بالمزاج. |
Bize kadınlar ve erkekler arasında bazı farklılıklar olduğu hiç anlatılmadı. | TED | لم نتعلم أبدًا أن هناك أية اختلافات بين الرجال والنساء. |
Ama aynı zamanda olağanüstü farklılıklar da var, genelde beyaz olmayan ve beyaz Y kuşağı arasında. | TED | لكن هناك كذلك اختلافات شديدة، غالبًا بين جيل الألفية غير البيض وجيل الألفية البيض. |
Bu demek oluyor ki insanların performansında büyük farklılıklar yok, | TED | ما يعنيه هو أنه لا توجد اختلافات كبيرة في الأداء البشري |
Sahara'nın güneyindeki Afrika'nın kendi içinde o kadar farklılıklar var. | TED | هناك اختلافات كبيرة حتى بين دول أفريقيا جنوب الصحراء |
Doğrudur binbaşım. Kuşu ötmeyen bazı subaylarla aramda farklar... | Open Subtitles | هذا حقيقى ميجور , لقد كان لدى اختلافات مع بعض القاده المتخاذلين |
Buradaki insanlarla, koca dünyanın insanları arasında büyük farklar vardır. | Open Subtitles | هناك اختلافات عدة بين الناس هنا وبقية العالم الواسع |
Yapılarında ki farklar çok az... ama nüfusa olan etkilerinin farklılığı çok manidar. | Open Subtitles | اختلافاتهم النسيجية بسيطة ولكن اختلافات تأثيرهما على السكان كبيرة جدا |
Felsefi yönden çok büyük Farklılıklarımız olduğu ortada. | Open Subtitles | من الواضح أن هناك اختلافات جذرية أو فلسفية. |
Felsefi yönden çok büyük Farklılıklarımız olduğu ortada. | Open Subtitles | من الواضح أن هناك اختلافات جذرية أو فلسفية. |
Farklılıklarımız ve benim üzgün olduğum bazı şeyler var. | Open Subtitles | لقد كانت بيننا اختلافات. وهناكأشياءأنا .. آسف بشأنها. |
Ama farklılık gösterdikleri gerçeği ortada. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة تظهر لنا اختلافات |
Düşünme şekillerimizde farklılık var. | Open Subtitles | هناك اختلافات في طريقة تفكيرنا |
Bu temel melodidir ve kendini varyasyonlarla tekrarlar. | Open Subtitles | هذا هو اللحن الأساسي ثم يكرر نفسه في اختلافات |
Gördüğümüz şey şaşırtıcı türdendi çünkü parayla ne yaptığınız üzerine evrensel kültürler ve de gerçek kültür farklılıkları var. | TED | لأن هناك مسلمات إنسانية حول ماتقوم به بمالك و هناك أيضا اختلافات ثقافية حول ما تقوم به على سبيل المثال |
Ama benzer çeşitleri de mevcuttur, oğlan köpekle tanışır, oğlan köpeği kaybeder, oğlan yeni bir köpek alır. | Open Subtitles | لكن هُناكَ اختلافات في الفِكرة الرئيسية، مِثل فتىً يُقابلُ كلباً، يفقدُ الفتى الكلب، الفتى يشتري كلباً جديداً |
Biz çok farklıyız ve bir bakıma bunun senin yahudi olmamanla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | هناك اختلافات كثيرة بيننا لا يمكن حلها سواء كنت يهودية أم لا |