Kocası, Bayan Havisham'ı, Kardeşi Arthur'un fabrikasındaki hissesini çılgın bir fiyata almaya ikna etti. | Open Subtitles | وقد أقنعها ان تشتري نصيب اخيها في مصنع الجعة بسعر هائل اذاً ,حين يصبح زوجها سيتمكن من ادارة المصنع كله |
Bir hanımın üvey Kardeşi tarafından aldatılmasını içeren bir plan. | Open Subtitles | تتظمن خداع سيدة معينة من خلال شراء نصيب اخيها |
Durmadan erkek kardeşinin ailesinden kalan tek kişi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ظلت تقول ان اخيها كان عائلتها الوحيدة مرة تلو الاخرى |
O gün doğum günüydü, çok mutluydu o sırada abisi ve kardeşiyle oynuyordu. | Open Subtitles | كان عيد ميلادها .. كانت سعيدة تلعب مع اخيها واختها حين ... |
19 Eylül 1992'de, Carine McCandless ağabeyinin külleriyle beraber Alaska'dan güney sahiline uçtu. | Open Subtitles | في التاسع عشر من سبتمبر 1992, كارين ماكاندليس طارت و معها رماد اخيها |
Bir gün Ben'in annesi, "Bu kadar bunaldığın yeter" dedi ve kendi abisi Carl'ı arayarak onu bir yere, herhangi bir yere götürmesini istedi, sırf evden uzaklaşsın diye. | Open Subtitles | وقد طلبت من اخيها كارل ان ياخذه الى مكان ما... أي مكان فقط لكي تجعل الطفل خارج المنزل. |
Bir tek Ağabeyi geldi. Ölen Ağabeyi. Bir ay kadar önceydi. | Open Subtitles | فقط أخوها, اقصد المرحوم اخيها, لقد زارها منذ حوالى الشهر |
Ne, bir kadın sevgili kardeşini ziyaret etmeye gelemez mi? | Open Subtitles | ماذا, الا يمكن للمرآة ان تمر لترى اخيها الذي تحبه؟ |
Kardeşi Saw da grubun bir üyesi kaçak suçlu Lux Bonteri de. | Open Subtitles | اخيها , ثو هو ايضا جزء من المجموعة كما متواجد ايضا المجرم الهاري لوكس بونتيري ابن النائب السابق مينا بونتاري؟ |
Kraliçe Anne'yi kendi öz Kardeşi George'la yattığını gördüğünü söyleyen şahıs. | Open Subtitles | التي قالت انها رأت الملكه آن مع اخيها جورج |
Onun küçük Kardeşi, tıpkı Roger'ın benim olduğu gibi. | Open Subtitles | أنه اخيها الأصغر مثل روجر بالنسبة لى |
Bay Leach eminim bayan Gershwitz Kardeşi olduğuna emindir, onunla hayatı boyunca ilişkisi var. | Open Subtitles | انا متأكد انها يمكنها التعرف على اخيها |
kardeşinin eski bisikletiydi sanırım. | Open Subtitles | اعتقد انها كانت دراجة اخيها القديمه,فى الحقيقه |
Ölü kardeşinin nakli için evine fatura gönderilen bir kadın var ve ve benim servisimdeki bir doktor prosedürü açık bir şekilde izlememiş. | Open Subtitles | هذا بخصوص إمرأة تم حسابها على نقل اخيها المتوفي وطبيب في دائرة إختصاصي لم يقم بإتباع الإجراءات |
Octavia'yla kardeşinin ısrarı üzerine evlendim güven ve barış jesti olarak. | Open Subtitles | -لقد تزوجت اوكتافيا بسبب اصرار اخيها -كلفته من الايمان و السلام كمسوامة محسوبة |
Şu ateşli Marie kardeşiyle birlikte bu akşam evde yalnızmış. | Open Subtitles | ماري الجميلة في منزلها وحيدة مع اخيها |
Annemin kendi kardeşiyle yattığına dair yalan ifade verenin o olmasına rağmen. | Open Subtitles | مع انها هي الكاذبة التي شهدت ان امي نامت مع اخيها! |
Evet, bunlar yararlı, ama ağabeyinin öldürüldüğünü hangi nedenle düşündüğünü hâlâ bilmiyoruz. | Open Subtitles | كل المعلومات مفيدة, ولكن,مازالت لا تخبرنا عن سبب, عن سبب اعتقادها ان اخيها قد قُتل |
O gün ağabeyinin neler anlattığını öğrenebilirsek eğer, öldürüldüğünden niçin bu kadar emin olduğunu anlayabiliriz. | Open Subtitles | يحب ان نعرف ماذا قال لها اخيها فى ذلك اليوم والذى جعلها متاكدة من انه قُتل |
Ağabeyi, Bay Enderby, onu orada ziyaret etmiş. | Open Subtitles | وهناك قام اخيها اندرباى بزيارتها |
Sende kalmalı. kardeşini kurtarmak için kullanırsın. | Open Subtitles | عليك الاحتفاظ به لاستعماله في اعادة اخيها |
Abisinin evi. Çok şirin. | Open Subtitles | عند اخيها , انه جذاب جداً |