Eğer onlardan bir tanesini de kurtarabilirsem, zorla evlendirilmelerine ve benim yaşadığım kadar acıyı yaşamalarına engel olabilirsem bu çok güzel bir şey olur. | TED | و اذا استطعت ان انقذ واحدة من الفتيات اليافعات و تجنب ان يزوّجو و يعانو بقدر ما عانيت اذن هذا شيء جيد |
Eğer diğer oyuncuları yenersem, evi geri alabileceğiz. | Open Subtitles | اذا استطعت ان اهزم هؤلا الرجال فسنستعيد المنزل. |
Eğer bulamazsan on dakika sonra burada buluşuruz. | Open Subtitles | قابلنى هنا بعد عشرة دقائق اذا استطعت ان تجده |
Eğer iyi çalışırsan ve beni dinlersen, bunun gibi olabilirsin. | Open Subtitles | انت تعلم ، اذا استطعت ان تعمل بـ جد وتستمع الى نصائحي ؟ يمكن ان تكون هذهِ السمكة |
Eğer çocuğa yetişebilirsem, belkide Julia'nın nerede olduğunu söyler bana. | Open Subtitles | اذا استطعت ان اصل الية فربما يخبرنى مكان جوليا |
Eğer bu midilliye Scott'ın penisini Radiohead'in önünde kopartmayı başarabilirsem o zaman Scott ağlar. | Open Subtitles | اذا استطعت ان اجعل المهر يعض سكوت امام راديوهيد, عندها سكوت سيبكي وعندما يبكي |
Ve Eğer o yaşlı alçak adamıdan daha zeki olmayı başarabilirsen... sen ve kardeşin burada istediğiniz kadar kalabilirsiniz. | Open Subtitles | و اذا استطعت ان تخدع ذلك الخنزير انت و اخوك يمكنكم البقاء هنا كما تحبون |
- Müşteriniz öldü. Eğer bunu aydınlatmıyor ve ailesine bir açıklama yapmıyorsanız - bu nasıl etik oluyor? | Open Subtitles | اذا استطعت ان تلقى بعض الضوء على هذا او أعطاء اسرتها بعض الايضاح |
Simon Elder dedi ki Eğer senin bu binayı bahse koymanı sağlarsam bana babamın kazasının gerçek Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurulunun raporunu verecek. | Open Subtitles | سايمن إيلدر قال لي بأنني اذا استطعت ان ادخل هذه البنايه في اللعبة فسوف يعطيني التقرير الحقيقي لـ ان تي اس بي |
Eğer insanları spektrometreye bağlarsam, belki de rem uykuları sırasındaki beyin aktivitelerinde bir fark görebiliriz. | Open Subtitles | اذا استطعت ان اربط بين الناس وجهازي لتصوير الاحلام ربما سنرى الاختلاف في فعالية الدماغ خلال عملية الفحص |
Eğer onu güldürebilirsek, ne şekilde olduğu önemli değil zorla da olsa yapmacık da olsa, bu onun iyi hissetmesini sağlayacak. | Open Subtitles | اذا استطعت ان تجعله يضحك, يقهقه حتي لو كان هذا ضحك حقيقي او مصطنع, سيجعلك تشعر بشعور جميل |
Eğer onun teslim olmasını ikna edersen... o zaman sana söz verebilirim... | Open Subtitles | اذا استطعت ان تقنعه بالاستسلام عندها اعدك بهذا |
Eğer Homer'ı anlasaydım, tüm erkekleri anlardım. | Open Subtitles | اذا استطعت ان افهم هومر انا متاكده انني سافهم جميع الشبان |
Eğer bu küçük ucubeyi evde yetiştirebiliyorsan... | Open Subtitles | اذا استطعت ان تتحكم فى هذا الصغير الغريب فى المنزل |
Eğer nerede olduğu hakkında makul bir şüphe oluşturabiliyorsanız neden konuşmasına izin vermiyorsunuz ? | Open Subtitles | اذا استطعت ان تلقى بشك معقول لأنه بالنسبة لموقعه ، لماذا لن تدعه يتحدث ؟ |
Eğer şu anda çocuğunun nerede olduğunu söyleyebilirsen cümleni tamamlamana izin vereceğim. | Open Subtitles | سوف أجعلك تنهين هذا الاعتقاد اذا استطعت ان تقولى لى أين هو ولدك الان |
Eğer burada başarabilirsem, sizin için olacak. | Open Subtitles | اذا استطعت ان اكمل هنا سوف اكون دوما لكم |
Eğer onunla konuşabilirsem ikimizin ne problemi varmış, belki anlarım diyordum. | Open Subtitles | شعرت انه اذا استطعت ان اتحدث معها لربما سأفهم ما الذي يجري بيني وبينك |
Eğer bir çıkarayabilirsem yastığımın altına para gelecek. | Open Subtitles | اذا استطعت ان أخرجها, سأحصل على دولار تحت وسادتي |
Ama Eğer seni görüyor ve sana bu kadar bile dokunabiliyorsam, bu bana yeter. | Open Subtitles | ولكن اذا استطعت ان اراك والمسك بمثل هذه_BAR_ البساطه فذلك سيكون من دواعى سرورى |