"اذا لم يكن هناك" - Traduction Arabe en Turc

    • Eğer
        
    • bir
        
    • olmazsa
        
    Eğer içinde bana yardımı dokunabilecek hiçbir şey yoksa; peşini bırakırım. Open Subtitles اذا لم يكن هناك شىء مفيد أعدك أننى سأتخلى عن الأمر
    İşine karışmak istemem ama Eğer hayatında biri yoksa biliyorsun, oğlum hâlâ seni bekliyor. Open Subtitles لا أريد بأن اكون متطفلة لكن اذا لم يكن هناك أحد في حياتك تعرفين بأن ابني بإنتظارك
    Eğer siyahlar olmazsa, hizmet olmaz, ve Bakan olmaz. Open Subtitles اذا لم يكن هناك مزيد من السود لن يكون هناك خدمات وليس هنالك من وزير
    İkisi de aynı şeyi söyledi: Ümit kalmadıysa hiç bir şey yapma. TED كلاهما، الورقة والخبراء قالوا نفس الشيء لاتعملوا شيئا اذا لم يكن هناك أمل
    Görecek bir şey yoksa ben yatağıma dönüyorum. Open Subtitles اذا لم يكن هناك شيئا يستحق النظر اليه فسوف أنام
    Ben ameliyata giderken o burada olmazsa o masanın üzerinde ölürüm. Open Subtitles اذا لم يكن هناك عندما اذهب الى الجراحة ساموت على الطاولة
    Eğer yarasa yoksa Napier'i asidin içine kim düşürdü? Open Subtitles اذا لم يكن هناك خفاش فمن الذي رمى نابيير في الحمض؟
    Eğer yarasa yoksa, Napier'i asidin içine kim düşürdü? Open Subtitles اذا لم يكن هناك خفاش فمن الذي رمى نابيير في الحمض؟
    Kazancın hiç bir zevki olmazdı, Eğer... ..yolculukta risk... ..olmasaydı. Open Subtitles لن يكون هناك اي سعادة من الحاصل اذا لم يكن هناك ..الخطر.. ..من الحركة
    Eğer Quahog'da yemek yoksa, başka nerede olabilir ki? Open Subtitles اذا لم يكن هناك طعام في كوهاج لماذا يجب ان يكون هناك طعام في مكان آخر؟
    Sydney onları etkisiz hale getirebilir, tabii Eğer herhangi bir sürpriz olmazsa. Open Subtitles سيدنى عندها فرصة لتعطيلهم, ولكن فقط اذا لم يكن هناك مفاجئات.
    Eğer bir gelecek yoksa, sana da ihtiyacım yok, değil mi Kahin? Open Subtitles ثم اذا لم يكن هناك مستقبل، ولدي هناك حاجة أخرى بالنسبة لك، هل، السير؟
    Eğer onlara olanları... ve sıradan insanlarla birlikte nasıl yaşamaları gerektiğini... anlatacak biri olmazsa... o zaman... Open Subtitles اذا لم يكن هناك شخص قريب منه الذي يمكن أن يوضح مالذي يحدث إليه ويعلمه كيف يعيش بين الناس،
    bir tehlike yoksa ne diye can yeleklerini giymemizi istiyorsun? Bunu açıkla dostum. Open Subtitles اذا لم يكن هناك خطر لم تريد ان نرتدي سترات النجاة
    Başka bir şey yoksa, kızımın düğününe katılmak istiyorum. Open Subtitles اذا لم يكن هناك أمر أخر أريد أن أذهب لزفاف ابنتى
    Başka bir şey yoksa, kızımın düğününe katılmak istiyorum. Open Subtitles اذا لم يكن هناك أمر أخر أريد أن أذهب لزفاف ابنتي
    Bunu sadece, üzerimde baskı olmazsa yapabilirim. Open Subtitles أستطيع أن أفعل هذا اذا لم يكن هناك ضغوطات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus