Şimdi, Zanlı Mark'ı oraya sürüklemiş, yani kurbana aniden arkadan saldırmış. | Open Subtitles | اذن الجاني استدرج مارك الى هنا ثم يهاجمه بغتة من الخلف |
Yani Zanlı Rodgers'ı boğmadan önce onu bütün gün canlı saklamış. | Open Subtitles | اذن الجاني احتفظ بـ رودجرز حيا طوال اليوم السابق قبل اغراقه |
Yani Zanlı ilk cinayetinde korktu, ardından iki saat sonra ikinci kurbanını bulduğunda, kendine olan güveni aniden gelişti. | Open Subtitles | اذن الجاني كان خائفا عند اول جريمة قتل ثم بعد ساعتين عندما وصل لضحيته الثانية تطورت ثقته فجأة |
Yani şüpheli planlı hareket edip tuzak için kontrolü kullanmış, ve polisi ölüme sürüklemiş. | Open Subtitles | اذن الجاني خطط مسبقا استخدم نقطة تفتيش الثمالة ليجهز فخه و من ثم أغرى الضابط إلى موته |
Yani şüpheli ilk Ken'i öldürdü. | Open Subtitles | اذن الجاني قتل كين اولا |
Zanlı iki kurbanı da ameliyat etti. | Open Subtitles | اذن الجاني اجرى عمليات على الضحيتين نحن بصدد طبيب |
Zanlı onları öldürmenin en iyi yolunu biliyormuş ama yine de öfkesini dindirmek için öldürdükten sonra defalarca onları bçaklamış. | Open Subtitles | اذن الجاني عرف الطريقة الامثل لقتلهم لكنه طعنهم عدة مرات بعدها |
O zaman Zanlı bu bölgeyi ve onu rahatsız edecek kimse olmayacağını iyi biliyordu. | Open Subtitles | اذن الجاني يألف المنطقة بما يكفي لكي يعرف انه لن يزعجه أحدهم |
Zanlı ikisini de yakalayacaktı ama sadece birini buldu. | Open Subtitles | اذن الجاني رغب بالاثنين لكنه حصل على واحدة |
Muhtemelen Zanlı bunu kanı inceltmek için kullandı. | Open Subtitles | اذن الجاني غالبا استعمله ليميع الدماء |
Zanlı kurbanları tanıyor ama onlara farklı isimlerle sesleniyor. | Open Subtitles | اذن الجاني يميز ضحاياه |